Bodrum'daki farklı fiyat politikası yerli turistleri küstürdü

Bodrum'daki farklı fiyat politikası yerli turistleri küstürdü

Bodrum'daki farklı fiyat politikası yerli turistleri küstürdü

Akdeniz ve Ege bölgesinde yüzlerce otel iflasın eşiğine geldi. Özellikle yerli turistlerin yurt dışındaki tatil bölgelerini tercih etmesiyle birlikte, ülkemizdeki turistik işletmeler geçtiğimiz senelere göre bir hayli boş kaldı. Turizmde yaşanan bu gelişmeleri tgrthaber.com'a değerlendiren TÜRSAB Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk çarpıcı ifadeler kullandı. Aynı zamanda bu yaşanan sorunun çözümü için de neler yapılabileceğini sıraladı. İşte Hamit Kuk'un açıklamaları.

Türkiye’nin en önemli turizm şehirleri arasında sayılan Bodrum’da 238 otel konkordato ilan etti. 

Özellikle fahiş fiyat politikasından dolayı yurt dışındaki tatil bölgelerini tercih eden yerli turistler sebebiyle oteller ile birlikte diğer işletmelerde sorun yaşamaya başladı.

BODRUM'DA OTELLER İFLASIN EŞİĞİNE GELDİ! 

Geçtiğimiz yıl yüzde yüze varan doluluk oranlarıyla çalışan oteller, bu sene yüzde altmış seviyesinde kaldı. Bodrum başta olmak üzere yüzlerce otel iflasın eşiğine geldi. Bu durum Türkiye'deki genel turizmi de olumsuz yönde etkiledi. 2024 yılında Türkiye dışına tatile giden vatandaşların sayısında ciddi manada artış yaşandı.

Yerli turistlerin özellikle Yunan adalarını tercih ettiği ve yurt içindeki tatil bölgelerinin boş kaldığı bir sene yaşanıyor. Bodrum ile Yunan adalarındaki fiyat farkından dolayı, Yunan adalarına rağbet artmış durumda. 

Özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesindeki esnafların, geçtiğimiz senelere göre bir hayli sakin bir sezon geçirdikleri biliniyor. Yerli turistleri yurt dışına göndermemek adına nasıl bir çalışma yapılacağı şimdiden merak konusu oldu.

Tüm bu yaşananları ve bu konunun çözümü için neler yapılabileceği hakkında tgrthaber.com Özel Haberler Editörü Emir Yücel'e konuşan TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk çok çarpıcı detaylar verdi.

Aynı zamanda gelecek sezonlar için de uyarılarını sıralayan Kuk şöyle konuştu:

Bu kadar çok otelin konkordato ilan etmesi öyle kötü geçen bir sezonla açıklanabilecek bir konu değildir. Muhtemelen önceki yıllardan gelen mali sıkıntılar var. Plansız yanlış yatırımlar, kontrolsüz maliyetler en baştaki sebepler olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında uygun maliyetli finans olanaklarına ulaşma imkanının kalmaması da önemli bir sebeptir. Bütün bu sebepler arasından otellerin fahiş fiyat uygulaması, yerli turistin yurtdışını tercih etmesi veya durgun bir turizm sezonunun yaşanması nedeniyle işletmenin nakit akışının bozulması gibi sebepler en son konuşulabilecek sebeplerdir.

Pandemiden sonra artan maliyetler ve oluşan enflasyonist ortam tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketicinin alım gücünü ciddi orandan düşürdü. Ama bu düşüş bizim ülkemizde çok daha fazla oldu. Hem enflasyon oranı fahiş bir şekilde arttı hem de tatil fiyatları. Son 2-3 yıldan beri otel konaklama fiyatlarında ciddi artışlar var. Pazar ayırt etmeksizin hem yurtiçi pazarda hem de yurtdışı pazarlarda döviz bazından yüzde 100’ü bulan artışlar oldu.

Bütün bunlara rağmen tüketicide ciddi bir tatil yapma iştahı var. Şu anda Yunan adalarında tatil yapmak Türkiye’de tatil yapmaktan çok daha uygun. Bunu değerlendirmek isteyen tüketici dijital dünyanın nimetlerinden faydalanarak bir şekilde kendi bütçesine uygun tatil olanaklarını arayıp buluyor. Bu talebin önünü almak şu aşamada mümkün gözükmüyor.

Yerli turistleri yurt dışındaki tatil yerlerine değil de yurt içindeki tatil bölgelerine yönlendirmek için neler gerekli sorusunu da cevaplayan Hamit Kuk şu ifadeleri kullandı:

"YERLİYE FARKLI YABANCIYA FARKLI FİYAT POLİTİKASINDAN ACİL VAZGEÇİLMELİDİR"

Konaklama sektörü 30 yıl öncesinden kalan satış pazarlama stratejilerini terk etmelidir. Yerli turiste farklı, yabancıya farklı fiyat uygulamasından artık vazgeçilmelidir. Yerli turist potansiyelini de tıpkı bir Alman, İngiliz, Rus gibi destinasyon olarak kabul edip onlar gibi fiyatlar belirlenmelidir. Dijital bir dünyada yaşarken ‘tek yetkililik’ gibi ucube ve bir o kadar da tekelci anlayıştan vazgeçilmelidir.

Öte yandan ülkedeki enflasyonist ortamın normallere dönmesi ve fahiş fiyat artışlarının bir şekilde kontrol altına alınması gerekiyor. Böylece işletmelerin maliyetleri daha kontrol edilebilir hale gelecektir.

Ayrıca konaklama sektörü de dahil turizme yönelik hizmet veren bazı işletmelerin çok açgözlü davrandığını görüyoruz. Milletimize karşı bu kadar fahiş fiyat politikası uygulamak gibi kötü alışkanlıkları bırakıp, daha tüketici dostu fiyatlarla hizmet vermeleri gerekiyor. Böyle bir anlayış sürdürülebilir bir turizm için de oldukça gereklidir. Bu yaşanan durgunluklardan sonra bir kez daha anlaşıldı ki, yerli turistin olmadığı bir turizm sektörünün bir gözü kör, bir ayağı topaldır.

Yukarıda da saydığım konular düzeltildiği takdirde iç turizmde hareketliliği arttırabilir ve geliştirebiliriz. Yerli turisti ülke sınırları içinde tutmayı bu şekilde başarabiliriz. Aksi taktirde bir arpa boyu yol alamayız ve her yıl aynı şeyleri konuşup tartışmaya devam ederiz.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.