Amerika'nın gelecekteki başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'a dönüşüyle birlikte merkez bankası olan Federal Reserve'de köklü değişiklikler yapmayı planlıyor. Ancak şu an en çok tartışılan soru, Trump'ın değil, merkez bankasının varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği.
Tesla CEO'su Elon Musk, Trump'ın politikalarını şekillendirmede önemli bir rol oynayacak biri olarak, geçtiğimiz günlerde Utah Senatörü Mike Lee'nin Twitter'da paylaştığı "Fed'i sonlandıralım" mesajını "100" emojisiyle paylaştı. Lee, paylaşımında şu açıklamayı yaptı: "Yürütme yetkisi başkana ait olmalı. Federal Reserve, Anayasadan sapmamızın birçok örneğinden biri." Lee, Amerikan Merkez Bankası'nın kaldırılmasını savunan bir kampanya yürütüyor.
Merkez Bankası'nı kaldırma çağrıları yeni değil. Eski Kongre Üyesi Ron Paul, 2009'da "End the Fed" (Fed'i Bitir) adlı bir kitap yayınlamıştı. Geçtiğimiz yaz ayında ise Kentucky Cumhuriyetçi Temsilcisi Thomas Massie ve Lee, merkez bankasının görevlerini Hazine Bakanlığı'na devretmeyi amaçlayan yasa tasarılarını sunmuştu. Ancak Trump, bu konuda bugüne kadar net bir destek açıklaması yapmadı.
Trump, seçim kampanyasında, Merkez Bankası'nın kurallarının değiştirilmesini savunmuştu. Ekonomistler bu öneriye karşı çıkarken, Trump'ın başkanlık döneminde merkez bankasının bağımsızlığını sorgulaması, ekonomi çevrelerinde büyük tartışmalara yol açtı.
Amerikan Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, son 70 yılda fiyat istikrarı ve maksimum istihdam hedeflerini gerçekleştirme adına kritik bir rol oynadı. Bu yüzden bankanın aldığı kararlar her zaman popüler olmayabiliyor. Örneğin, son yıllarda faiz oranları yükseldi ve enflasyon kontrol altına alınmaya çalışıldı. Ancak Trump, seçim kampanyasında, faiz kararlarını almak için Merkez Bankası yetkilileriyle görüşmeyi önerdi. Bu durum, bankanın bağımsızlığını tartışmaya açtı.
Trump'ın ilk dönemi boyunca, Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ı görevden alma tehditleri de gündeme gelmişti. Trump, Powell’ı faiz oranlarını yüksek tutmakla suçluyor.
Trump'ın, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını değiştirme yetkisi olup olmadığı şu an belirsiz. Amerikan Merkez Bankası Başkanı yalnızca ciddi bir sebep olduğunda görevden alınabiliyor. Bu konuda Powell, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, "Bu yasal olarak mümkün değil," dedi. Yani, Başkan'ın, sadece politik farklılıklar nedeniyle Merkez Bankası başkanını görevden alma hakkı yok.
Trump, 2025'teki iktidarında, Senato'da Cumhuriyetçilerin çoğunluğu ele almasıyla birlikte Merkez Bankası'nın bağımsızlığını test edebilir. Ancak, Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin, bu tür bir müdahaleyi onaylayıp onaylamayacağı belirsizliğini koruyor. Bu yıl, Mahkeme, hükümetin bağımsız kurumlarına müdahale edilmesiyle ilgili bir davada 7-2 karar vererek, benzer yapıdaki kurumların işleyişine devam etmesine onay verdi.