İşimiz gerçekten zor…
Bu şehirde gazetecilik yapmak zordan öte tam bir çileye döndü. Ateşten gömlek haline geldi.
Bir yanda telefonlarımıza, mesaj kutularımıza gelen onlarca vaka ihbarı, diğer yanda, ‘resmi açıklama gelmeden haber yapmayın’ inadı.
‘24 saat evinden çıkma, otur oturduğun yerde’ dediğiniz insanlardan, Sağlık Bakanının akşamdan akşama yapacağı açıklama ile yetinmesini mi bekliyorsunuz?
Yanılıyorsunuz!
Herkesin elinde akıllı telefon var artık, o haber sitesinden diğerine geçiş yaparak yaşadığı şehirde ne olup bittiğinden haberdar olmak istiyor, insanlar…
Devletin resmi açıklamasından yetinmeyen halk, yerel haber sitelerine hücum ediyor. Onbinlerce insan yerel haber sitelerinden koronavirüs haberlerini takip ediyor.
Hergün ihbar geliyor ve biz bunu araştırıp haber yapmak zorundayız.
İyi de kimden bilgi alacağız.
Bilgi almamız gerek herkes susuyor, ürküyor, ürktüğü içinde bilgi vermiyor.
Sizde o zaman elinizdeki bilgilerle, ulaşabildiklerinizle haber yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Yaptığınız habere anında tepki geliyor.
Biz yalan söylüyorsak sen doğruyu söyle kardeşim!
Oda yok!
Gerçeği halktan gizlemeyin, gizlemeyin ki, halk nasıl bir bela ila mücadele edildiğindi bilsin, öğrensin. Mücadeleye gönülden destek versin.
Yok eğer, ‘evinde kal gazeteci haberi de biz yaparız ‘ diyorsanız, bilelim.
Demiyorsanız, hiç kimse kusura bakmasın,
Ben kendi adıma, başta ailem, akrabalarım, sevdiklerim, dostlarım ve bu şehirdeki yaşayan tüm yurttaşların sağlığını yakından ilgilendiren koronavirüs belasıyla ilgili elime geçen bilgileri teyidini aldıktan sonra, kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğim.
