Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı gibi belirtilerin, akciğer kanserinin en önemli habercisi olduğunu söyledi.
Akciğer kanseri, dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında geliyor. Beyin, kemik, karaciğer gibi hayati organlara da sıçrama riski bulunan hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, hem tanı hem tedavi hem de hastalıktan korunmak için yapılması gereken hususlara değindi.
Dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında akciğer kanserinin geldiğine dikkat çeken Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, “Akciğer kanseri, akciğer dokusunun normal hücrelerinin anormal ve kontrolsüz bir şekilde oluşmasıyla ortaya çıkan önlenebilir bir hastalıktır. Akciğer dokusunda oluşan bu kanser hücreleri zaman içerisinde akciğere yakın dokulara yayılabildiği gibi hayati beyin, kemik, karaciğer gibi uzak organlara da yayılabilen ölümcül ve hızlı ilerleyen bir hastalıktır. Akciğer kanseri tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir hastalık. Dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında geliyor. DSÖ verilerine göre de yılda 2 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybediyor” dedi.
“Nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı en önemli belirtiler arasında”
Kansere özgü olmayan belirtilen hastalığın en önemli habercisi olduğuna değinen Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, “Akciğer kanserinin en önemli belirtileri nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı gibi kansere özgü olmayan belirtilerdir. Bundan dolayı hastalar geç tanı almakta ve geç doktora başvurmaktalar. Akciğer kanserine özel olarak düşünebileceğimiz kanlı balgamda mutlak bir hekim tarafından hastaların görülmesi, tanının netliği açısından da mutlak bir akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi önerilmekte. Akciğer kanserinden şüphelenildiği zaman ilk önce radyolojik tetkikler ile bu şüphenin doğrulanması gerekiyor. Ondan sonra biyopsi, biyopsi sonrası da hastaya kanser tanısı konulmuşa genel olarak hastalığın vücuttaki durumunu değerlendirmek için evreleme ve metastaz durumunu ortaya çıkartıyoruz” diye konuştu.
“Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık”
Yaşam kalitesine dikkat edilmesi ve düzenli muayenelerin hastalığın önlenmesinde önemli olduğuna da değinen Doç. Dr. Çınar, “Bu kanser türünde tedaviyi belirleyen en önemli etken tümörün cinsi. Genel olarak tümörler 2 başlıkta incelenir. Akciğer kanserinde küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olarak ele alınıyor. Küçük hücreli tümörlerde tedavi daha çok kemoterapi, radyoterapi olurken, küçük hücreli dışı tümörlerde erken evre akciğer kanseri ise hastalar, en önemli tedaviyi cerrahi tedavi oluşturmakta. Akciğer kanserinin en önemli risk faktörleri arasında tütün ve tütün ürünlerine maruziyet gelmekte. Bunun yanında asbest, radon gazı, kimyasallar, toz ve gaz dumanlarının inhalasyonu, hava kirliği ve genetik faktörler de akciğer kanserinin başlıca risk faktörleri arasında. Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık. Sigara kullanma alışkanlığının kullanılması ile birlikte toplumda bu tür ölümcül hastalıkların zaman içerisinde giderek azalacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.