Dünya Sağlık Örgütü kızamık vakalarındaki yüksekliğe dikkat çekerken ABD ve birçok ülkede kızamık alarmı yaşanıyor. İstanbul’daki son durumla ilgili konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mehmet Burhan Küçükoğlu, "İstanbul’da 2025’te 10’lu rakamlarda kızamık vakası gördük. Tamamı 1 yaşından küçük çocuklardı, hepsi aşısızdı, yatışlarımız oldu, hepsini şifa ile taburcu ettik, ölüm vakasıyla karşılaşmadık. İstanbul’da şu an için kızamıkla ilgili herhangi bir tehdit beklemiyoruz ama çok titizlikle takip ediyoruz ve anında tespit edip gereğini yapıyoruz. Kızamık aşıyla önlenebilen en baştaki hastalıklardan biri, aşıya dirençli ailelerle karşılaşabiliyoruz, doğru bilgileri verip güvenlerini tekrar tesis etmeye gayret ediyoruz. Vatandaşımızdan tek temennimiz; güvenin, aşıya davetine muhakkak iştirak edin" dedi.
https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-03/14/-ddb18269-4b4c-415c-8f6b-930a40107686.mp4
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) son yıllarda kızamık vakalarındaki yüksekliğe dikkat çekerek aşının önemini vurgularken ABD başta olmak üzere birçok ülkede kızamık endişesi yaşanıyor. İstanbul’daki son durumu da İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mehmet Burhan Küçükoğlu açıkladı. Dr. Küçükoğlu, hastalıklarda aşılamanın önemine dikkat çekerken 2025 yılındaki vaka sayısına yönelik konuştu.
"2025 yılında 10’lu rakamlarda kızamık vakası gördük, ölümle karşılaşmadık"
Dünyada kızamıkla ilgili yaşanan gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen ve İstanbul’da son duruma ilişkin bilgileri paylaşan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mehmet Burhan Küçükoğlu, "ABD ve Avrupa’da vakaların olduğu, buna bağlı yüzde 20’lere varan hastaneye yatışların olduğunu biz de uzaktan izliyoruz. Kızamık yapısı gereği 5-7 yılda bir görülen, ateş ve döküntüyle seyreden bulaşıcı bir hastalık. 2025 yılına baktığımızda da vakalara bağlı ölüm vakasıyla karşılaşmadık. Hastaneye yatışlarımız oldu ama hepsini şifa ile taburcu etmiş olduk. Dünya Sağlık Örgütü ile de paylaştığımız veriler var, 2024 yılında yaklaşık bin 500’e yakın kızamık vakası oldu, 2023 yılında bundan bir miktar daha fazla vakamız vardı. İstanbul’da 2025 yılında 10’lu rakamlarda kızamık vakası gördük. Bunların tamamı 1 yaşından küçük çocuklardı, hepsi aşısızdı. Hastanelerimize yatırarak izolasyon sürecinde takip ettik ve şifayla taburcu ettik. 2023, 2024 yıllarında olan fazla sayıda vakaları incelediğimizde şunu gördük; bu vakaların yüzde 98’i hiç aşı olmamış bireyler, yüzde 1,5 civarında olan kısım tek doz aşılı, yüzde 0,5 civarında olan kısım 2 doz aşı olmuş, üzerinden 20-30 yıl geçmiş. Uygun zamanda, uyguna aralıklarla kayıt sistemine eklenmiş 2 doz aşı olan vaka görmedik. İstanbul’da şu an için kızamıkla ilgili herhangi bir tehdit beklemiyoruz, illaki münferit, il dışıyla ve ya yurt dışıyla teması olan vakalar olacaktır ama bunları da çok titizlikle takip ediyoruz ve anında tespit edip gereğini yapıyoruz" dedi.
"Aşıya dirençli ailelerle karşılaşabiliyoruz, aile hekimlerimizin konunun üzerine gitmesini istiyoruz"
Kızamık aşısının uzun yıllardır kullanıldığını ve hastalığı önlemede önemli katkılar sunduğunu aktaran Küçükoğlu "Kızamık aşıyla önlenebilen hastalıkların en başında gelen hastalıklardan biri, bu aşıyı yaklaşık 100 yıldır güvenle kullanıyoruz. 2002 yılına baktığımızda hem Türkiye hem İstanbul’da kızamık aşı kapsayıcılığı yüzde 80’lerde iken bugün bu oranı yüzde 94-95’lerde görüyoruz. Bundan birkaç yıl önce bu oran yüzde 96’lara kadar da çıkmıştı. Yüzde 95 bandı bizim için sınır bir değer, uygun zamanda yapılan 2 doz doğru, uygun aşının muhakkak yüzde yüze yakın koruyuculuğu olduğunu biliyoruz. Aşıyla önlenebilir hastalıklarla mücadele edebilmek için aşılama çalışmalarımızı büyük bir gayretle sahada sürdürüyoruz. 2011 yılından beri aile hekimliği sistemiyle her vatandaşımızı aile hekimimizle takip ediyoruz. Aynı zamanda gelişen bilgi sistemleriyle bunu elektronik ortamda da yapıyoruz. Şu anda bütün aile hekimlerimiz kendilerine kayıtlı çocukların aşı takvimine uygun aralıkla zamanı geldiğinde ailelerine ulaşıp, aile sağlığı merkezlerine davet edip aşılarını yapıyorlar. Aşılamada bu kadar hızlı yol alabilmemizin, bu kadar üst noktalara gelebilmemizin temelinde yatan da aile hekimlerimizin bu konuda gösterdiği hassasiyet. Aşıya dirençli ailelerle karşılaşabiliyoruz, aile hekimlerimizin bu konunun üzerine gitmesini istiyoruz. Aile hekimlerimizle ikna çalışmalarını başaramazsak bu sefer ilçe sağlık müdürlüklerimizde çalışan sosyal çalışmacı, psikolog ve hekim arkadaşlarımızla birlikte bu aileleri ziyaret ediyoruz. Aşı konusunda doğru bilgileri verip aşıya olan güvenlerini tekrar tesis etmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.
"Aşıya davet ettiklerinde muhakkak iştirak edin"
Kızamık geçirilmesinden yıllar sonra da çok ciddi tablolar gelişebildiğini ve aşılamaya yönelik çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü aktaran Küçükoğlu, "Kızamığın bir komplikasyonu var; hastalığı geçiren çocukların yaklaşık yüz binde birinde, yaklaşık hastalıktan 7 sene sonra beyinde kızamık virüsünün yerleşmesiyle ortaya çıkan bir nörolojik tablo. Kesinlikle geri dönüşü ve tedavisi yok, maalesef çok kötü seyir gösterebiliyor, bu önümüzdeki çok canlı, kanlı bir hastalık. Bütün gayretimizle aşıyı İstanbul’da bin 100 noktada her an temin edilebilir şekilde tutuyoruz. Vatandaşımızdan tek temennimiz var; aile hekimlerimize, arkadaşlarımıza güvenin, sizi aşıya davet ettiklerinde muhakkak bu davete iştirak edin. Eksik aşılı çocukları tek tek tespit ettik. Riskli meslek gruplarında olan vatandaşlarımızı aşıladık. Bulaşıcı hastalıklarla ilgili şu bilgilendirmeyi yapmamız, vatandaşımızın da bilmesi lazım. Kızamık, boğmaca, suçiçeği, bu vakaları, hastalıkları biz sadece gördüğümüz zaman takip etmiyoruz. Bizim aktif ve pasif sürveyans dediğimiz izleme yöntemlerimiz var. Hekim arkadaşımızın veya bir arkadaşımızın gözden kaçırabilme ihtimalini minimuma indirebilmek için hem aktif bir şekilde sahada bu hastalıkları takip ediyoruz hem kağıt üzerinden hem pasif bir sürveyansla takip ediyoruz. Aşıyla önlenebilir hastalıklarda dünyanın örnek alabileceği bir noktada olduğumuza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bakanlığımızın attığı yeni bir adım; Tdap aşısı"
Sağlık Bakanlığı’nın ‘Yeni bir uygulamayı hayata geçiriyoruz, Boğmaca hastalığına karşı da koruyuculuğu sağlamak amacıyla uygulamada olan Tetanos - Difteri (Td) Aşısı’nın bir dozunu her gebelik döneminde Tetanos - Difteri - Aselüler Boğmaca (Tdab) Aşısı şeklinde ücretsiz olarak uygulamaya başlıyoruz’ diyerek 2 Nisan’da başlatılacağını duyurduğu yeni sürece ilişkin de konuşan Küçükoğlu, "Boğmacada koza stratejisinin çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Önümüzdeki ay gebelerimize yaptığımız tetanos, difteri (Td) aşısının bir dozunu boğmaca aşısının eklenmiş olduğu Tdap dediğimiz aşı ile değiştireceğiz. Bu vesileyle de koza stratejisiyle yeni doğan çocuğun etrafındaki kişileri de boğmacaya karşı bağışıklamış olacağımıza inanıyoruz. Bakanlığımızın attığı yeni bir adım" diye konuştu.