Yeni TTK, bağımsız denetimin uygulanacağı şirketlerin tespitini Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceğini belirtmiştir. Bakanlar Kurulu yasa taslağına göre bağımsız denetim sınırlarına girecek şirketleri aşağıdaki şekilde açıklamıştır.
1- Sermaye Piyasası Kanunu (SPK), Bankacılık, Sigortacılık ve Bireysel Emeklilik Yatırım Sistemi ve Elektrik Piyasası kanunları kapsamında yer alan şirketler.
2- Bağımsız denetime girecek şirketlerin aktif büyüklüğü , yıllık net satış gelirleri ve çalışanların sayısını ölçüt olarak esas alınmıştır. Aşağıda yazılı ölçütlerden en az iki özelliği taşıyan şirketler 01.01.2014 tarihinden itibaren denetime tabi olacaktır.
· Aktif toplamı 150 trilyon ve üstünde olan şirketler,
· Yıllık net satış gelirleri 200 trilyon ve üstünde olan şirketler,
· Çalışan sayısı 500 ve üstünde olan şirketler,
250 kişiden az çalışanı olan ve yıllık net satış geliri ve ya mali bilançosu 25 milyon lirayı aşmayan işletmeler KOBİ sayılacağına göre KOBİ'ler bağımsız denetime tabi olmayacaklardır.
KOBİ'lerin büyük bir kısmı bu sonuçtan mutlu olabilirler. Yıllardan beri yaptıkları faaliyetlerin devamını savunabilirler. Ancak mali durumlarını ve faaliyet sonuçlarını değerlendirerek gerçeğe uygun olup olmadığı konusunda bağımsız gözetim ve denetimi yapacak kişi ve ya kurumlara ihtiyaçları olduğunu bilmelidirler.
Yeni TTK, şirketlerin muhasebe ve finans konularında Uluslararası Finans ve Raporlama Standartlarına uyma zorunluluğunu getirmektedir. Bu standartlar şirketlerin varlığını ve geleceğini tehdit eden risklerin olup olmadığını ve gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu amaca göre, şirketlerin uluslararası muhasebe standartlarına göre faaliyet göstermeleri yabancı piyasalarda rekabet gücünü arttıracak ve ulusal piyasaya uluslar arası nitelik kazandıracaktır. Denetim zorunluluğu olmasa da KOBİ'lerin bu duruma dikkat etmeleri gerekmektedir.
KOBİ'ler bağımsız denetime girmediklerini kendileri için bir avantaj olarak kabul edebilirler. Bunun bir noktaya kadar haklılık olduğu da kabul edilebilir. Fakat, belli bir noktadan sonra bütün haklılıklar sona erebilir. Bu nedenle şirketlerin zaman yitirmeden proje ekipleri oluşturması ve bulundukları süreci iyi değerlendirmeleri gerekir. Belli süreçten sonra denetime gireceklerini düşünerek bu süreçlerin iyi yönetilmesi şirketlerin kurumsallaşmasını kolaylaştıracaktır.
Yeni TTK bağımsız denetime girmeyen şirketlere de yön veriyor. Kanun, şirketleri ileriye taşıyacak ve bunun kurumsallaşmaya dönmesini sağlayacak bir alt yapı getiriyor. Yeni TTK şirketleri faz değişikliğine zorluyor. Odak noktasına muhasebe tekniğini koyuyor. Bağımsız denetime girmeyen şirketleri de kurumsallaşmaya zorluyor. YTTK tümü ile değerlendirildiğinde, bağımsız denetime tabi olmayan şirketlerin organizasyonunun verimli hale getirilmesi, başarısının ve sürekliliğinin sağlanmasına katkılar yapmaktadır.



