GEÇEN yıl başladı başlayacak derken Ramazan Bayramında zorla bir bölümü biten Şakuç Köprüsünde çalışmalar durunca, vatandaş yolun ortasında kalırken, sürücüler ise geçerken zor anlar yaşıyor. Manzara ise çok kötü.
Osmanlı mimarisiyle yapılacağı söylenmiş olan ve inşaatı aylarıdır sürdükten sonra çalışmaya ara verilen Şakuç köprüsü yarım yamalak Asar deresinin üstünde sırıtmaya devam ediyor. Köprüden ve civarından geçen yayalar ile sürücüler, çektikleri sıkıntı yüzünden köprünün ?Şakuç? olan ismini ?Yokuş Köprüsü koymuşlar. Ben de Sırat Köprüsüne benzettim.
Bu köprüye araçla çıkmak bir dert. Aşağı inmesi ayrı bir dert. İnerken ve çıkarken araçların altının vurduğu, Rıhtım caddesinden gelişinden yolun yarısını kapladığı köpründen geçmek sürücüler için büyük beceri işi.
TAM BİR SANATSIZLIK HARİKASI
Büyük cami- Aydınpınar caddesi- Rıhtım ve Mimar Sinan caddesinden zemin seviyesi çok yüksek olan köprünün bu halini görenler ise hayretlerini gizlemeyip, ?Hiç mi bu köprü yapılırken bunun hesabı yapılmadı??diye sormaktan kendini alamıyor.
Yayaların ise hali daha kötü bu köprüde. Köprünün yaya kısımları bitmemiş olması nedeniyle ve bariyerler yüzünden yayalar mecburen köprünün ortasından yürümek zorunda kalıyorlar. Hele yaşlı ve özürlüysen yandın bu köprüye çıkarken. Köprüye iner- çıkarken bir dert, karşıya geçmek ayrı bir dert. Trafik düzeni ise hak getire. Sürücüler bu karmaşa içinde olan trafik düzeninde oldukça zorlanıyor.
MİMAR SİNAN GÖRSEYDİ.
Köprünün Mimar Sinan Caddesi istikametindeki kaldırım ise adeta bir uçurum gibi. Çünkü burada köprü yükseliyor ve kaldırım altta kalıyor. Ayrıca inşaatta yarım kalmış durumda. Yaya mecburen yola inmek zorunda kalıyor. Yola inen yayanın ise karşına üç yönden gelmekte olan araç çıkıyor ve kelle koltukta yürümek zorunda kalıyor.
Köprü 25 metreymiş kime ne? İsterse 50 metre olsun işimize yaramayınca. Yollar 15 metre. Köprü ve yollara bakınca tam bir komedi. Köprü yapacaksın Sözde geniş- geniş, önüne de koca bir inşaat. Vay be akla bak, şehircilik anlayışına ve mimari tarza bak hizaya gel ağabey!
BERDUŞLAR GİBİ
Ayrıca her yer moloz ve enkaz artıklarıyla dolu olan köprünün yüksek olması nedeniyle de altı görünüyor. O alttaki kablolar ise berduşların halini andırıyor. Aylardır bitmeyen köprünün hali içler acısı. Mimarisi aynı tren geçitlerini- askeri tankların geçeceği köprülere benzeyen bu manzara hiç hoş değil.
Daha bitmedi birazda trafikten ve birçok yolu kapatan eski hal binası yerine yapılan o beton yerden bahsedelim. Krempark?a bahane bulanlar bu iş merkezini beğeniyor musunuz yani?
B U İNŞAAT NE ZAMAN BİTECEK?
Düzce?nin estetiğini bozan, hava akımını kapatan bu inşaat ayrıca, her yeri zapt etmiş. Adamlar ön tarafa- İnşaatının önüne koyduğunuz lastik dubalar bile yerinden kopmuş. Bu inşaatı yapan- yaptıranlar Çatana karakolu yönünü araç çekip yolun kapanmasına yol açıyor. Bunlara dur diyecek, hadi kardeşim inşaatı bitir. İnsanlar- araçlar ve trafik sıkıntı çekiyor diyen bir babayiğit yok mu bu memlekette?
KABİLE ÜLKELERİ BİLE BU İŞLERİ ÇÖZDÜ- BİZİMKİ KIRK DÜĞÜM
Ya büyük cami yönüne gidiş- geliş- Rıhtım caddesi- Mimar Sinan caddesi ve Aydınpınar caddesindeki bu trafik kepazeliği, yayaların kelle koltuktaki halini kim görecek Allah aşkına. Kardeş şehir lay- lay lomu yapılan Dubrovnik heyetine burayı bir gezdirsenize sizi bir göreyim.
Yukarıda yazdıklarımla buraya kadar eksiği var fazlası yok manzarayı hem ifade ettim, hem de resimle belgeledim. Vallahi resim çekmeye gidince vatandaşların ve sürücülerin durup da bana söylediklerini bir yazsam siyasileri ? atanmışları Düzce?den kaçması lazım. Ben hem duyduklarımdan hem gördüklerimden hicap duydum.
PADİŞAH KELLE ALIRDI
Ne Osmanlı modeliymiş be! Eğer böyle bir köprüyü Osmanlı döneminde birileri yapaydı devrin padişahı kesin hepsinin kellesini vurdururdu. Ne Osmanlı modeli? Gelin siz onu benim külahıma anlatın!
Hiç mi makam arabalarınızdan geçmiyorsunuz bu şehrin yöneticileri? Hiç mi bu manzarayı düzeltmek için planınız, öngörünüz, girişiminiz yok.
Şimdi kesin bunları yazınca bana ayar oldunuz. Elinizden gelse bir kaşık suda boğarsınız. İmkânınız olsa beni sürgüne yollarsınız. Bence ise Önce Düzce, gerisi teferruat.
Düzce elden çıkmış, trafik kabile ülkelerinden beter, mimari zaten almış başını gidiyor. Bir şehir bundan daha kötü bir hale getirilemez. Ne köprüleri bir şey benziyor, ne parkı bahçesi, ne temizliği.
Kısacası, Düzce sizlere ömür.



