BELEDİYENİN bir takım ağaç kesme ekibi bir süre tam gaz otoparkçı lığın yapıldığı İstanbul Caddesinin araç parklarının yani, Orta Çarşı kısmındaki süs ağaçlarını tıraş ediyor.
Saat 09.00 gibi saatlerde başlayan ağaç tıraşlama işinde İstanbul Caddesinin bu yakası adeta cıs çıpıldak ortaya çıktı.
Acaba orman mühendisleri- ziraat mühendisleri bu ağaç kesme işine ne diyor çok merak ediyorum. Ağaçlar budanmıyor adeta doğranıyor bana göre.
Daha önce böyle bir ağaç budamaya ne şahit oldum, ne gördüm. Eğer ilmi yönden bir yanlışım varsa beni bir orman veya ziraat mühendisi lütfen beni aydınlatsın.
Bu ağaçları kesenler bu işin bilimini- ilmini biliyorlar mı yoksa oduncu mu?
Bu ağaçlarısıfır numara tıraş eden kafa şöyle Düzce?ye bir baktı mı? Altı mermer taş, binalar beton ve eğri eğri binalar: Hiç olmazsa bu ağaçların yaprakları bu çirkinliği kapatıyordu.
İŞİNİ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR DÖNER ARKASINI AVUÇLAR
Bunlar ormandan orman emvali, ağaç keser gibi kesmeye devam ediyor.
Bir söz var hani, ?İşini bilmeyen Çavuşlar döner arkasını avuçlar? diye. Aynen böyle bir budama şekli. Daha önce Asar boyunda da böyle ağaç budama faciası yaşanmıştı. Valilik önündeki ağaç katliamı, Belediye gazinosunun bahçesindekilerde öyle bir odun muamelesi görmüştü.
Yani, odun muamelesi yapılıyor tüm güzelim ağaçlara.
Daha öncekiler birer birer kurudu. Kel aynak gibi ortaya çıktı. Kimi duruyor, kimi inceden inceye kesilmeye devam ediyor.
Karşı komşu kadının güzelim ağacını kestiren kafa, bu ağaçları da aynen kelle paça etmeye devam ediyor.
BÖYLE İŞİ BİLMEZLİK Mİ, KURNAZLIK MI?
İstanbul Caddesinde süren odun kesme öncesi vatandaş aracını park ediyor, sonra bir trafik zabıta arabası alo- alo, dikkat- dikkat falan plakalı araç sahibi aracını çek diye anons yapıyor. Bayılıyorum şu belediyenin hallerine.
Dubrovnik Belediyesi görse örnek alır vallahi.
Ya kardeşim madem ağaç keseceksin baştan vatandaşa araç park ettirmesenize.
Yok, Yey-Paşcı biletçiler orada, park ettirilip de sonra kaldırılan araçlardan 3 lira alma kafası mı bu kafa?
Bu kafa odun kafa mı? Bu ne kafası? Değnekçi kafası mı? Vatandaşa eziyet kafası mı? Bu kafa, Düzceliye bak belediye nasıl çalışıyor. Her işe karışıyor, hizmette yarışıyor numarası mı?
Kardeşim, öğlen olmuş öğlen. Adam aracını bırakıp işine, gücüne, bakıyor. Millet ekmek derdinde işine bakma derdinde.
Biri birinin yaptığı işten haberi olmayan üç belediye birimi mi desem, yoksa ben aracı çekmeye izin vereyim, park parasını alayayım, sen sonra çektir taktiği mi desem ne desem bilmiyorum.
Saat dokuzda geleceksin çek arabanı diyeceksin. Saat, 22-30?dan sonra kapalı otoparktan arabanı al-git diyeceksin. Hem ehli keyif olacaksın ham vatandaşa eziyet çektirip, hem parasını alacaksın.
Bu işler gece araçlar çekildikten sonra ya da sabah altı ila sekiz saatleri arası yapılır. Bu memlekette bu işler böyle yapılırsa, akşam tam trafiğin en hızlı zamanı çöp kamyonları çöp alırsa siz çok beklersiniz Marka Kent olmayı.
YALVARIRIM DİĞER AĞAÇLARA KIYMAYIN
Şimdi birçok yerde böyle ağaçlar var. Korku sardı beni bunları da kesmeye kalkarlarsa diye.
Ne olur ağabey ellemeyin o ağaçları. Böyle daha iyi. Bırakın kel berberi gibi ağaç doğramayı. Siz başka iş yapın. Mesela eski terminali pisliğini, mezbeleliğini, Küçüksu gazinosunun bahçesini, arka mahalleleri falan derleyin toplayın. Buralarda çalı, diken, ot pislik diz boyu. Kalıcı konutlara gidin. Oralarda rezillik diz boyu. Düzce merkez bırakın böyle kalsın. Bir laf var: Pis karı bir yerini yıkarken başka yerini bulaştırır diye aynen öyle olmasın bu işler.
BURALARDA BİR TORPİLLİ Mİ VAR ACABA?
Ne zaman geçsem, Mansur Bayram Caddesinde bir çalışma var. Bir gün bakıyorum, yoldaki paket taşları düzenleniyor büyük titizlik içinde. Daha önce kaldırımdaki mermerler. Bir gün bakıyorum bir yere seçmece babalar en kıyağından metalden. Her gün Spor sokağın sonundaki kapalı çöp kutuları ve etrafı yıkanıyor. Bir gün bakıyorum bu çöplüğün etrafındaki taşlar değişiyor.
Varsa yoksa şehrin mutena yerleri. Arka mahalleleri perişan, pastaklı, dökülüyor.
Sizin anlayacağınız bazı yerlere lokal hizmet. Ama genelde Düzce çıplak?



