BU yazıyı yazmam için vatandaşlardan günlerdir yoğun talep alıyordum. Hadi, hep belediyeye hep belediyeye yazmayalım diye direniyoruz. Çünkü, bu adamın belediye ile bir alıp veremediği mi var diyenler var içinizde.
Kim istemez ki belediyesinin güzel işler yapmasını? Biz bu şehirde yaşamıyor muyuz? Elbette güzel şeyler, halkı memnun eden hizmetlerin yapılmasını bir Düzceli olarak bizde görmek isteriz. Vatandaş bize sorunları değil, hizmetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirsin, bizde güzel- güzel yazalım.
Vallahi, yerel seçim oldu, geçti daha bir tane vatandaştan hırlı bir mesaj almadım belediye ile ilgili.
Vatandaşlar, Cedidiye camindeki cenazeler sırasında niye avluya otobüs girmiyor diye soruyor.
Cemaat, namaz sonrası bir dünya yol yürüyüp otobüse binmeye mezarlığa gitmeye uğraşıyormuş. Cemaatin içinde yaşlısı var hastası var. Akıl harcımı bu iş şimdi?
MEZARLIĞA KADAR YÜREYELİM İSTERSENİZ
Cedidiye cami avlusuna tırlar, kamyonlar her türlü vesayet aracı giriyor da, cenaze otobüsü niye girmiyor halk bunu merak ediyor?
Meydandaki taşlar mı kırılır diyorsunuz? Öyleyse her yer kırık dökük. Belediye binasının zaten kendisi dökülüyor.
Günlerdir ön tarafta bir kamyon çatıdan bir şeyler taşıyor. O koskoca siyah boru neyin nesi ise haftalardır zaten durup duruyor. Dibinde panayırcı tezgahlarına benzeyen birkaç teneke baraka üst üste.
Binanın arkasında duvar taşları bir bir kağıt gibi dökülmüş, yağışlı havalarda oluklardan resmen çamur kaldırıma akıyor. Ön bahçeye her hafta çiçek falan filan.
Ön tarafı Gülhane, arka taraflar Allaha havale..
Deve misali bir halde olan belediye binasına bakıp, Cedidiye cami avlusuna cenaze için otobüs sokmamak bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu özlü sözüne tam uygun yani.
DUBALARI BIRAK BURALARA BAK
Dedik ya belediyede kimseyi muhatap bulamayan vatandaş illa da yaz diye bana mesaj yazdırıyor.
Nusrettin mahallesinden, Burhaniye mahallesinden, Şerefiye mahallesinden Çay mahallesinden ve Çobanoğlu mevkiinde yaşayıp da bize yazanların mesajlarını okumak bile bana hicap veriyor.
Nusrettin- Şerefiye mahallesinden vatandaşlar, belediye hangi akla hizmetle bir yerlere metal duba dikeceğine gelsinler bizim yolları- kaldırımları yapsınlar şeklinde mesaj yazmışlar
Burhaniye mahalleliler de bizim oralara bir çöp arabası giriyor, başka öyle kaldırım- yama- banket -kaldırım gibi şeylerden bizim oralara pay düşmüyor mu? Hep aynalı yerlere mi dubalar? Onlara dubalar bizlere babalar mı demişler.
Akçakoca yolunun Çoban mevkii dediğimiz yerden de vatandaşlar, burada bir otobüs durağı var. Otobüs durağının olduğu kısmı sözde yeşil alan ayırmışlar. Ama vatandaş oradan yürümek zorunda ve çamur içinde. Yeşili bıraksınlar. Oraya 40- 50 tane kilit parke taşı döşesinler de çamurdan kurtulalım diye mesaj yazmışlar.
HANİ BİZE KENTSEL DÖNÜŞÜM SÖZÜ?
Çay mahallesinde de bana çok sayıda mesaj gelmiş. Adamlar Belediye Başkanı Mehmet Keleş, seçim zamanı bizim buralarda attı- tuttu. Galiba sonra bunları yuttu. Hani Çay mahallesinin sorunlu olan Aydınpınar Caddesi kısmına Kentsel Dönüşüm sözü vardı ne oldu diye soruyor.
Gördüğünüz gibi ben bunları rüyamda görüp yazmıyorum. Vatandaş size ulaşamıyor. Sizi makamda bulamıyor, ya da adam bolluğunda muhatap. Hafta bir başkan yardımcısı atanan belediyede birileri bu işi takip ederse bu işler böyle olmaz. Aksi olunca bize geliyor.
Belediye meclis üyeleri ise zaten hoppa da tri şinanay yavrum şinanay şarkısı söylüyor. Gel belediyeye, kaldır kolunu- indir kolunu, sallabaşını. Oldu da bitti maşallahtan ibaret meclis üyelerine de selam söyleyen Düzce halkının bu mesajlarını yazmak zorundayız. Elden bir şey gelmez başka öyle değil mi?
Demek ki neymiş? Biz bunları rüyamızda görmüyormuşuz ve ayakta uyumuyormuşuz!
