Düzce?de oldum olası bazı işler tam rayına oturmaz, bir yeri düzeltiyim derken öbür taraf mutlaka çuvallar.
Bu beklendiği gibi yürümeyen gidişata bir anlamda Düzce?nin makus talihi de denebilir, basiretsizlikte denebilir.
Yaklaşık bir yıldır ulaşımda, yani toplu taşımada yeni halk otobüslerinde kargaşa, yönetim ve ödeme sorunu sıkça gündeme gelmektedir.
Bir duyarsınız ihaleyi alanlar ödeme yapamıyor, otobüsler Yey- Paş denilen belediyenin yandan çarklı şirketine devredilmiş. Bir bakıyoruz, araçlar belediye ulaştırma müdürlüğüne geçmiş.
Anlamakta zorlandığımız bu uygulamalarda olan tabi ki yolcuya oluyor.
Bazı hatlarda düzelme olsa da yine otobüs eksiği gırla gidiyor. Şehir içine sığmayan bu feribot gibi otobüslerde yine yolcular kucak kucağa, hem de 2 liraya, hazır kartla 2.5 liraya psikolojik bir yolculuk yapmaktadır.
Özel halk otobüsü mü desek, belediye otobüsü mü desek adını halen net koymadığımız bu insan nakliye araçlarında da çorap değiştirir gibi şoför değişmektedir.
Niye değişmektedir bir bakalım:
Yey- Paş üzerinden işe alındığını öğrendiğimiz o büyük yürüyen reklam tabelası otobüslerde ki şoförlere en ufak bir aksamada hep beraber yolcu olarak yüklenmeyi marifet sayarız.
Aslında kazın ayağı öyle değil. Bu şoförler, ifade edilene göre, çok düşük bir maaşla ve öğle yemeği bile olmadan bir mesai boyu şehir içinin içine edilmiş trafiğinde adeta cambazlık yapmaktadırlar.
Bu şoförler bu maaşı da alsalar öpüp başlarının üzerine koyacaklarmış . Çünkü bu adamların aldığım bilgiye göre bir çoğu 81 gündür maaş alamayıp direksiyon sallıyorlar ve ay başı gelince de Nacar marka kol saatini alıyorlarmış.
Şimdi gelelim çam kertmesine!
Ey benim Avrupa -Avrupa gezen, Karedeniz- Karedeniz turlayan seçilmişim. Ey benim mahallesindeki insanın çektiği eziyeti bilmeyen, bir kere bile özel halk otobüsüne binmeyen, tur deyince balıklama atlayan muhtarım. Ey benim verilen yemek davetinde boy- boy poz veren, seçildikten sonra halktan fersah -fersah uzak duran meclisimin çok değerli üyeleri! Bunlardan ne kadar haberdarsınız?
Sizler diyar -diyar devri alem. Eziyeti çeken el alem!
Bu dibine kadar batmış şehir içi trafiğinde, üç kuruş maaş almak için, yolcularla aynı kaderi pay eden şoförlerin halini anlasa-anlasa yine Düzce halkı anlar.
Siz hiç 81 gün maaş alamadan, bu rezil trafikte şoförün ve yolcunun halini gördünüz mü, dinlediniz mi, üst üste giden halkın haline bir baktınız mı sayın sandıktan çıkan seçilmişler?
Ancak bunları bir köyün delisi anlatır. Diğerleri suya sabuna dokunmadan işine bakar. Bunları anlatacak birileri çıkmazsa nereden anlayacak bu halk? Alın size bir Don Kişot?luk daha.
Kim bulursa biner olunca Passat. Hizmettir asıl maksat.
Sizin anlayacağınız, işte böyle bizim Düzce?nin halleri. Hep ararız, gelenin yerinden gidenleri.



