45 yıllık koca bir çınarın kongresini yapacağız Perşembe akşamı. Yanımdaki arkadaşımla Kızılay Düğün salonunun alt kapısındayız. Türmiye genelinde Kızılay yardımlarında ilk sıralarda olan Düzce ve Düzceli Kızılay Genel Sekreteri Muzaffer Komit'in bulunduğu Kızılay Düğün salonunun kapısı. Ben utandım Düzce adına, Muzaffer Komit adına. Asansör çalışmıyor, merdivenleri çıkıyoruz yavaş yavaş. Salona giriyoruz. 20-25 kişi anca var. Kapıda İsmail Bayram görünüyor. Hoşgeldin diyoruz. Elinde bir dosya, tek başına.
Geçen yılki kongrede listesinde bulunan insanlardan eser yok. Divan Başkanlığını üstleniyoruz Mustafa Fırtına ve Erdoğan Bıyık ile birlikte. Saygı Duruşu'na müteakip faaliyet raporunu okuyacak adam var. Kenan Varol, İsmali Bayram'ın salona girerken koltuğunun altında bulunan dosyadan faaliyet ve hesap raporlarını okuyor. Oyluyoruz... Elbet evet diyor herkes. Hayır diyecek adam yok zaten. Soruyor; faaliyet ve hesaplar konusunda konuşmak isteyen var mı? Yok, yok.
Ben hazır orada mikrofoni geçirmişken elime başlıyorum konuşmaya. Kimsede alamaz ya elimden... Anlatıyor anlatıyorum. Dinleyen dinliyor, dinlemeyene zaten ne anlatsan anlamaz. Bir el kalkıyor.
Adnan Zengin, Dernekler İl Müdürü. Benim başkanlığım döneminde beni bir gün bile yalnız bırakmayan müstesna insan. Hemen mikrofonu veriyorum kendisine. Güzel şeyler anlatıyor.
Selahattin Kurt geliyor mikrofona, 'Ben' diyor 'cezalıyım. stada giremiyorum.' Mehmet Kıdıman geliyor mikrofona. 'Ben' diyor 'Düzcespor'la büyüdüm, Düzcespor'la öleceğim.'Tüfek Ahmet Geliyor 'basiretsiz, bilgisiz hocaların yüzünden buralara geldik' diye ekliyor.
Seçimlere geçiyoruz. İçim cız ediyor. Ya liste çıkmazsa...
Bakıyorum 2 yıldır Düzcespor Başkanlığını, önceki sözon da yöneticiliğini yapan, 3 yıldır da Düzce Belediye Başkanlığını yürüten İsmail BAYRAM elinde bir liste Divana yolluyor. Seviniyorum. Alıyorum listeyi elime. En başta kendi ismi var. Başlıyorum okumaya. Listeyi o kadar çabuk bitiriyorum ki deymeyin keyfime. Ardından o listeyi bir daha okumak geliyor içimden. Bu kez o listedeki isimleri tekrar ediyorum. Tabi ki elime geçirdiğim mikrofonla bağıra bağıra okuyorum. KABUL edenler, eller havada. KABUL etmeyenler demeye bile hacet yok. Kabul edilmiştir.
Salonda bulunan o güzel insanlar yıllardır hemen hemen her kongrede bulunan 30-35 kişilik bir grup var. Ve orada belkide hayatında ilk defa Düzcespor'un kongresine katılan insanlar da var.
O 30-35 kişilik grup, o insanların adlarını buraya altın harflerle yazmak gerekir. İnanın o insanların çoğunun isimlerini dahi bilmiyorum. Ama o güzel insanlar üniversitelerde yıl sonu etkinlikleri düzenlenir ya o etkinliklerde sınıf birincileri kütüğe isimlerini çakarlar. O isimsiz kahramanlara söz veriyorum buradan. Bir gün elime imkan geçerse kulübün önüne bir ağaç dikeceğim. O ağacın üzerine hepinizin isimlerini birer birer yazacağım. Hem de altın harflerle.
Başta ben olmak üzere hep birlikte İsmali Bayram'ı alkışlıyoruz. Geliyor mikrofona Düzce Belediye Başkanı ve Düzcespor'un 3. sezon Başkanı İsmail Bayram. Alıyor eline mikrofonu. Az ve öz konuşuyor. "Ben bugüne kadar başladığım hiç bir işi yarım bırakmadım. Düzcespor'un konumu sizler kadar beni de üzmektedir. Bütün suç benimdir. Bu takımı layık olduğu yere getirmek boynumuzun borcudur. Düzcespor'a gönül vermiş insanlara sesleniyorum, bize yardımcı olun. Birlik ve beraberlikle Düzcespor'u layık olduğu yere çıkaralım."
Ardından ekliyor "Düzcespor'un tesisleşmesi gerek. O sorunu da çözeceğiz."
Hayırlı ve uğurlu olsun İsmali Bayram.
Bu sorunu çözersen, o kulübün önüne dikilecek ağaca altın harflerle senin de ismin büyük yazılacaktır.damla gazetesi
