Düzce Dostu Orhan Saka

1999 yılı iki büyük depremi yaşamışız. Bu satırların yazarı ben ihsan çetin o günlerde Düzce Milli Eğitim ve SSK Hastanesinin dernek başkanlıklarını yürütüyorum.

 

    Düzcelilerin büyük katkıları ile, yıllardır tam bir kangren haline gelen SKS hastanesini de hizmete açmanın gururunu yaşadığımız günler. Düzcespor Kuşadası?nda şampiyonluğu yakalamış, Kızılay Düğün Salonunda kongresini yapıyoruz. Ruhi kurnaz belediye Başkanı. Kongre delegelerinin ısrarı ile Düzcespor Kulüp Başkanlığını üstlenmesi isteniyor. Geliyor kongre divanının önüne, alıyor mikrofonu, başlıyor ağlamaya. ?Ben? diyor, ?Düzce Belediyesinde çalışan insanların maaşlarını ödeyemezken Düzcespor Kulüp Başkanlığını nasıl üstleneyim.? Ve mikrofonu divana bırakıyor. Bu satırların yazarı ben İhsan Çetin kalkıyorum ayağa. Bir kaç gün önce konuştuğumuz Bayram Ali Kubilay ve arkadaşlarını divanın önüne davet ediyorum. O güzel insanlarla birlikte Düzcespor kulübünün idaresini üstleniyoruz. Başkanlığı Bayram üstleniyor. Ben ikinci başkanım. Veee o güzel insanlar. Ahmet, Burhan, İlhan, Mustafa. Doğan soyatlarını bile ahatırlamıyorum şimdi. Hiç birinin cebinde doğru dürüst para yok. Ama inanmışız, çıkmışız o yola. Yüce mevlaın yardımıyla takımı Düzce şehir stadındaki ilk lig maçı olan Zeytinburnuspor takımının karşısına çıkartabilmişiz. Ve işte o Zeytinburnu maçının ertesi akşamı yazımın başındaki (1999) iki büyük deprem. Ben ve benim gibi binlerce Düzcelinin kaderinin değiştiği günler. Düzce?nin vilayet olması, Düzcespor?u ligden çekmemiz, futbol Federasyonunun o günlerdeki başkanı Haluk Ulusoy?un Düzce ziyaretleri...

    Yanımdaki nisanlardan biriyle sohbetteyiz. ASKF?yi kurmalıyız diyor. O insana gayri ihtiyari soruyorum ?siz Nerelisiniz?? ?Çankırılıyom? diyor. ?ASKF nedir?? diye ekliyorum. O esmerce adam başlıyor anlatmaya. Dinliyorum kendisini ve yolcu ediyoruz o esmerce adamla birlikte Haluk Ulusoy?u Düzce?den. 

    Yolumuz Ankara?ya düşüyor. Uğruyoruz ASKF?ye Bayrambaşkanla birlikte ve başlıyoruz Düzce?de ASKF?nin kuruluş çalışmalarına. İlerleyen haftalarda kuruluşunu tamamlıyoruz Düzce ASKF?nin. İşte Çankırılıyım diyeno esmer adam yazımın başınaki ?Düzce dostu Orhan Saka? 

    Cuma günü o insanın, o Çankırılı esmer insanın cenazesi vardı. Kendi doğduğu Çankırı?da değil İstanbul?da. Bu kış gününde oraya gidilirmiydi? Gidirildi, gittik. Kimler vardı o arabada... Erdoğan başkan, Kerim hoca, Muhittin, Yakup, Sedat ve Murat hocalar... Sakarya?ya uğradık Hüseyin Kama başkanla birlikte 5 arkadaşı. İstanbul?a 4 saatte vardığımızda Orhan Saka?nın kendi adının verildiği Amatör Spor Evi?nin önündeyiz. Sayamadım o esmer adamın cenaze törenini kaç televizyonun canlı yayınladığını ve Türkiye?nin her yerinden gelen insanları. O evin önünden geliyoruz Mimar Sinan adının verildiği Ataşehir?deki Yeni Camiye. Cuma namazına müteaikp çıkıyoruz cenaze namazı için cami bahçesine. Oradaki insan seli her insana nasip olmaz. 

    Üsküdar Nakkaştepe mezarlığındayız. Öyle yüksek bir tepe ki sormayın. Türkiye?nin çoğu yerinden getirilen topraklar var. Bizim başkan Erdoğan?da güzel bir kavanoza toprak doldurmuş. Kavanozun üzerine de büyük harflerle Düzce yazmış. O soğuk kış günü, o dağın tepesi, o Düzce yazısı...

    Mezarın başında inanın içim ISINIVERDİ. Hocanın duası ve El Fatiha?sı o esmerce ADAM. Benim ve benle birlikte senin cenazene iştirak eden o güzel insanların adına, o güzel DÜZCE toprağını oraya getirmeyi AKIL edenler adına, herşeyden önemlisi Düzcespor ve Düzce amatör futboluna yaptığın hizmetler adına sana ALLAH?TAN RAHMET arkanda bıraktığın iki kızın ve ailene baş sağlığı diliyorum.                      

                                                                                                                     15 ARALIK 2013


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.