Pazar günü arkadaşlarla birlikte Gölyaka'dayız. Yağmur çiseliyor. Stada vardığımızda Gölyaka Düzcespor maçı başlamış. Sahanın yan tarafından izlemeye başlıyoruz maçı. Arkamızda polisler beliriyor. "Buradan maç seyretmek yasak" İnsan ister istemez şaşırıyor.
O canım sahanın yanından eskiden su geçerdi. O suyun geçtiği yer iri kırım taş ve inşaat molozları ile doldurulmuş. Oradan maç seyretmek yasak olduğuna göre orada durmamalıyız. Kale arkasından seyretmeye başlıyoruz maçı. Denk gidiyor maç. İki takımdan konuk takımın atakları biraz üstün. O üstünlükte Düzcespor'a gol kazandırıyor. 11 nolu futbolcu karambole Düzcespor'u 1-0 öne geçiriyor. Devre sona eriyor. İkinci yarı için tribüne geçiyoruz. Çiseleyen yağmur da kesiliyor. İki takım ikinci yarı için sahadalar. Maç başlıyor. Sezon boyunca oynan 11 maçı halı sahada oynayan Düzcespor'da ilk çim saha maçında patinaj yaparcasına, ağırlaşan sahada iyi gözükmüyor. Orta saha diğer maçlara göre iyi top dağıtmıyor. Geride Serkan ve arkadaşları da iyi değiller. İleri uç girdikleri gol pozisyonlarında cömert olunca ilk yarıda atılan golle maç Düzcespor'un 1-0 üstünlüğü ile sona eriyor.
Ev sahibi ekibe gelirsek, deprem öncesinden buyana takımı çalıştıran Mustafa Çakar'ı kutluyorum. Dile kolay 15 yıldan bu yana takımın başında. Yağmur, çamur, kar... Para yok, pul yok, koştur koşturabildiğin kadar. Teşekkür eden insanlar vardır inşallah ÇAKAR'a.
Kaleci fena değil. Golde öyle bir hatası yoktu. Kurtardığı gol pozisyonları vardı. Geri drtlüsü oyuna topu biraz daha iyi soksa daha iyi olacak. Orta saha ile ileri uç fena değil. Ancak takımın koordinasyonu iyi değil. Zaman içerisinde daha iyi olması için de çok çalışmaları gerek. Bu takım ligden düşer diyenlere ben katılmıyorum. Katıldığım bir şey var, bu Gölyaka sahası gibi bir saha acaba başka hangi şehirde vardır?damla



