Türk futbolundan bir yıldız daha ebedi aleme göçtü. Gerek futbolculuğu ve gerekse teknik adamlığı ile Türk futbolunda ayrı bir yerde olan Erol Togay benim gazetecilik hayatımda tanıdığım en hırslı, inatçı ve en önemlisi yerel medyayı küçümseyen bir isimdi. Düzcespor'da görev aldığı 1996-1997 futbol sezonunda kendisi ile yıldızımız bir türlü barışmadı. Cemil Şener'in kulüp başkanı olduğu o sezon daha lig bitmeden başkan Cemil Şener ile ikinci başkan Abdullah Dağıstanlı arasında çekişme yaşanmıştı. Erol Togay'ın Düzcespor teknik direktörlüğüne Şener karşıydı ve bunun akabinde Şener istifa etti, Abdullah Dağıstanlı Düzcespor kulüp başkanı olarak sezonu tamamladı. Erol Togay alınan başarısız sonuçların ardından o sezonu tamamlayamadan görevinden ayrılmıştı. Ünlü spor adamının hastalığının ilk belirtileri de Düzce'de ortaya çıkmıştı.
BEN EROL TOGAYIM
Futbolculuk kariyeri başarılarla dolu Erol Togay, iyi bir teknik adamdı. Her ne kadar biz yerel yazarları küçük görse de ( Ben o dönemlerde Fotospor-Milliyet gibi gazetelerin de temsilciliğini yapıyordum) ben onun antrenmanlardaki ve maçlardaki hırsına hayran kalıyordum. Çok hırslı bir teknik adamdı. Bilgisi yüksekti. O dönemlerde konuştuğumuz futbolcular Toğay'ın iyi bir teknik adam olduğunu söylüyordu. Maçlarda yerinde duramazdı, maçı yaşardı. Futbolcularla arasında mesafe vardı ancak yeri geldiğinde onlarla arkadaş gibiydi. Düzcespor o sezon antrenmanlarını Bahçeköy sahasında yapıyordu. Eleştirilerimden dolayı bana kızıyordu ancak yazı sitilimi beğendiğini söylüyordu. togay hoca ile zaman ,zaman tartışıyorduk ancak bu tartışma kesinlikle centilmenlik dışına çıkmıyordu. Düzcespor'da son günlerinde rahatsızlandı.Düzcespor onun antrenörlük kariyerindeki son takımı oldu. Başkan Abdullah Dağıstanlı'nın aynı zamanda yakın arkadaşıydı. Düzcespor'da ömrü çok uzun olmadı ancak bıraktığı iz gerçekten büyüktü. Bu değerli futbol adamına Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
EVET İTİRAF EDİYORUM DÜZCESPOR' BU DURUMA BEN GETİRDİM
Hiçbir zaman kendimi dev aynasında görmedim ancak mütevaziliği de bir kenara bırakıyorum. Köşe yazılarım çok okunuyor, çok yorumlanıyor. Son yazdığım köşe yazılarıma gelen yorumların çoğunda Düzcespor'u bu duruma benim ve diğer spor yazarlarının getirdiği dile getiriliyor. Ben geçen sezon Düzce'li teknik adamlara destek vermemişim. Yönetimi eleştirmekten korkmuşum. Bu sezon geçen sezon Düzce'li teknik adamları eleştirdiğim kadar Erol Köseer'i eleştiremezmişim, korkarmışım. Bu tür yorumlar aynı kalemlerden çıkmış gibi ama ben içinde hakaret ve küfür olmayanları yayınlıyorum, eleştiriye her zaman açığım. Keşke Düzcespor'a biz spor yazarlarının verdiği desteği Düzce verseydi. Keşke teknik kadro değişikliği zamanında yapılsaydı. En azından geçen sezon Düzcespor üçüncü liğe çıkardı. Evet bizimde küme düşmede hatamız vardır ancak suçun hepsini bizim üzerimize atmak ne kadar gerçekçe düşünmek gerek. Bu takımı alanlar "Bank Asya ligi" iddiasıyla işbaşına gelmişti. Bu sezona gelince. Göreceksiniz Düzcespor süper amatörde şampiyon olamayacak, tabi süreç şimdiki gibi devam ederse. Gidişat hiç iyi değil.
