Kartalkaya Davası : Organize Kötülük Var

Kartalkaya Davası : Organize Kötülük Var

Kartalkaya Davası : Organize Kötülük Var

Bolu’daki otel yangınında oğlu Ömür Kotan’ı (18) kaybeden Zeynep Kotan, mahkeme salonu dışında gazetecilere açıklama yaptı. Zeynep Kotan, olası kast istenen kişi sayısının iddianamede 13 olmasına rağmen mütalaada 7’ye düşmüş olmasına tepki göstererek, “Biliyorsunuz müştekiler ve müşteki vekillerini dinlemeye devam ediyor mahkeme şu anda. Biz, geçen duruşmadaki savcılığın verdiği mütalaaya olan itirazlarımızı dile getiriyoruz. İddianamede 13 kişi hakkında olası kast istenirken, mütalaada bu sayı 7’ye düşürülmüş durumda ve olası kasttan bilinçli taksire indirilenler arasında otelin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Ergül, Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu da var. Bu durum bizi gerçekten çok yaralıyor. Yani ikinci kez aynı şeyleri yaşamak zorunda kalıyoruz. Aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmak durumundayız. Aslında ortada çok apaçık bir gerçek var. Bu insanlar fiilen de kağıt üzerinde de her şekilde sorumlular. Hem oteldeki ihmallerle ilgili sorumlular hem de her şeyden haberleri var. Yangın sırasındaki davranışları da herkesin, bütün Türkiye’nin kameralardan izlediği şekilde ortada. Yönetim kurulu üyesi Elif Aras’ın ve genel müdür eşi Emir Aras’ın çocuklarını giydirip, maskelerini takıp, botlarını giydirerek parmak uçlarında kaçış manzarası hala gözümüzün önünde. Onlar bu şekilde kaçarken bizim canlarımız o sırada uyuyordu, uyanamamıştı belki. Uyandıktan sonra da her şey çok geç olmuştu. Sonrasında dosyaya eklenen deliller de gösterdi ki bu insanların hepsi sorumlu. Gerek o anda gerek öncesinde yaptıkları davranışlarla delil karartmaların olduğu, personel ifadeleri üzerinde baskı kurulduğu, ‘Üç maymunu oynayın’ gibi mesajların gönderildiği ortaya çıktı. Bunların hepsi, sorumluluklarını artıran deliller. Savcılığın tamamen soruşturma dosyası üzerinden böyle bir mütalaa vermiş olmasını gerçekten anlamakta zorluk çekiyoruz. Aklımızla oynanıyor gibi geliyor adeta ve artık bundan çok yorulduk. Hepimiz aynı şeyleri tekrar tekrar dinlemekten bıktık. Aramızda yaşı ilerlemiş, çocuklarını, torunlarını, tüm ailesini yitirmiş insanlar var. Bu insanlar artık bunu yaşamasın. Artık buradan öyle bir karar çıksın ki biz de evlerimize dönüp yasımızı yaşayabilelim istiyoruz. Çünkü biz hala bunu yapamadık. Hala aynı durumdayız. Hala biz 21 Ocak gecesindeyiz, hala o otelin koridorlarındayız, her gün orada geziyoruz. Artık bunun sona ermesini, bize daha fazla bu işkenceyi yapmamalarını istiyoruz" dedi.

‘ARTIK ÖFKE KOTAM DOLDU’

Otelin yönetim kurulu üyesi Emine Ergül’ün yangın sonrası, ‘Bizim torunun tableti ve elbiseleri yandı. Çok üzülüyor çocuk’ ifadelerini kullandığı iddiası sorulan Kotan, “Ne denebilir ki? Kanımız donuyor. Bunlar, işin içinde olmayan bir insanın bile kanını dondurur. Düşünün, bizim çocuklarımız orada öldüler. Orada ya nefessiz kalarak ya yanarak ya atlayarak ölümlerden ölüm beğenirken, ‘torunumun tableti yandı’ deniyor. Ne diyebilirim ki? Artık öfke kotam doldu. Daha fazla ne denebilir ne hissedilebilir? Bu kadar apaçık bir durum ortadayken, biz bu insanların karşı otele girip meyve yediklerini de biliyoruz. Orada insanlar can verirken, bunlar adeta bir film seyreder gibi davrandılar. Oranın yöneticisi olmasa bile, bir insan böyle bir durumda otele girip meyve yer mi? ‘Torunumun tableti yandı’, ‘Babam arabamı çeksin’. Biz artık bunları işitiyoruz. Bu kadınlar, kızları orada tam yetkililer. Bakın bu otel onlara ait. Emir Aras, Halit Ergül. Bu kadınların sahip oldukları varlıklar bu otel üzerinden. Esas sahip bunlar. Peki neden böyle bir şey yapılıyor? Kadın oldukları için mi? Böyle bir cinsiyet ayrımı yok; suçta cinsiyet olmaz” ifadelerini kullandı.

‘ORGANİZE KÖTÜLÜK VAR’

Savcılığın mütalaasında sanıkların suçlarının hafifletilmesine anlam veremediğini belirten Kotan, “Bu insanlar suçlu ve mütalaada suçlarının bu şekilde indirilmiş olmasını anlamıyoruz. Üstelik sadece bu kişiler değil. Otel müdürü Zeki Bey’in de olası kasttan bilinçli taksire indirilmiş durumda. Ayrıca İl Özel İdaresi. Bakın, belediye ne kadar sorumluysa İl Özel İdaresi de o kadar sorumlu. Belediye, İl Özel İdaresi, bakanlıklar. Bunlar bir dişli çarkın parçaları gibi. Birinde olan aksaklık diğerini de etkiler. Birine olası kast deniyorsa, diğerleri için de aynı şekilde olmalı. Burada, Abdurrahman Bey’in de söylediği gibi, organize bir kötülük var. Hepsi organize bir şekilde çalışmışlar. Bu kadar kötü insan; idari kurumlar, otel yönetimi, personel. Bu kadar kötülük bir araya nasıl gelebilmiş? Biz gerçekten bu mahkeme sürecine gelmeden önce ‘bu kadar da değildir’ diye düşünürken, her gün kanımızı donduran yeni detaylarla hala şaşırıyoruz. Nasıl olmuş da bu kadar kötülük bir arada bizim canlarımıza kastetmiş? Bunun bir adım ötesi, kafamıza tabanca dayayıp öldürmek olurdu. Zaten bunu yaptılar aslında. Yani olası kast bile az, burada kasten, bilerek insanların canına kastedildi. Kasten adam öldürüldü. Artık bunu daha fazla ispatlamak, ikna etmek zorunda kalmamalıyız. Ortada apaçık bir gerçek var. Lütfen mahkeme heyetinden rica ediyoruz, artık bize bunları yaşatmasınlar. Bakın, biz burada duruyorsak, ayakta duruyorsak bu iyi olduğumuzdan değil, mecbur olduğumuzdan. Buna mecbur olduğumuzdan" diye konuştu.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.