Sevgili dostlarım, yaradanımız biz kullarını zaman zaman imtihan eder.
Mal verir,mülk verir,evlat verir imtihan eder.
Verdiklerini depremle yangınla selle salgın hastalıklarla elinden alır imtihan eder.
Yıllarca çalışır çabalar bu Dünyada bir dikili ağacım olsun diye çırpınır.
Helal haram ver Allah senin kulun yer Allah der herşeyin kendisinin olduğunu sanır.
Yer yüzünde gururlanarak yürürüz.
Otuz kırk elli yıl çalışır çabalar evler apartmanlar diker enson model arabalar alır HAŞA Dünyayı ben yarattım der gibi gururla yaşar yalan Dünyada emanetçi olduğumuzu unuturuz.
Akşam zengin yatanlar sabaha bir ekmeğe muhtaç olarak kalkarlar.
1999 Marmara ve DÜZCE depremlerinde hepimiz yaşadık biz o duyguları.
Kırkbeş sanıyede otuz kırk senelik emeğimiz kendimizin zannettiğimiz servetlerimiz evlerimiz,apartmanlarımız,dairelerimiz işyerlerimiz arabalarımız yerle yeksan oldu.
İşte o zaman anladık MÜLKÜN SAHİBİ KİM OLDUĞUNU.
Çadırlarda konteynırlarda kamyon kasalarında yaşamak zorunda kaldık.
Kaldıkta ibret aldıkmı, Maalesef almadık.Sanki o sıkıntıları çilelerini yaşayan bizler değilmişiz gibi burunlarımız yine kaf dağına çıktı.
O kadar niğmetlere NİĞMET AZGINI OLDUK.
Birbirimize sevgimiz,saygımız,sadakatimiz kalmadı.
Bu devirdeki gibi KADINA ŞİDDET ERKEĞE HİDDET yaşanmadı.
Kadınlar erkekler dul çocuklar yetim kalmadı.
Yaradanımız kuluna zulm etmez. Edecek olsaydı yaratmazdı.
İnsanlar zulmü birbirlerine ediyorlar.
Çinin bir pazar yerinde KOVİT 19 diye bir virüs çıktı maalesef insanların sorumsuzluğu vurdum duymazlığı sayesinde tüm Dünyayı saran etkileyen milyonlarca insanın ölümüne milyonlarca insanın ev ve işyerlerinin düzenlerinin bozulmasına hayallerinin yıkılmasına sebep oldu.
Paramız var yiyemiyoruz,arabamız var binemiyoruz,sokağa rahat çıkamıyoruz,eşimize dostumuza gidemiyoruz,camide ibadet edemiyoruz,düğünlerimize, cenazelerimize gidemiyoruz.
Bu olumsuzluklara sebep bizleriz biz sorumsuz insanlarız.
Bu felaketler Allahtan geldi deyip sorumluluktan kurtulamayız.
TEDBİR KULDAN TAKDİR ALLAHTAN.
Allah devletimize,milletimize,hükümetimize,idarecilerimize.SAĞLIK ORDUMUZA zeval vermesin.
Kimse kusura bakmasın.Devletimiz hükümetimiz üzerine düşen tüm görevlerini fazlasıyla yerine getirmeye çalışıyor çabalıyor.Adeta ÇIRPINIYOR.
Sağlık bakanımız ve sağlık ordumuzun gözüne uyku girmiyor.
Ailelerinden eşlerinden çocuklarından mahrum yaşıyorlar.
Devletimizin aldığı tedbirleri beğenmeyen herşeye karşı çıkan bir ZÜMRE ZİHNİYET var.
Üç kişilik evinin ailesinin yönetimini geçimini sağlayamayan..
Önüne üç koyun versen gütmesini beceremeyenler.
Devletin 83 milyona aş iş para vermesini bekliyor.
Herkesten akıllı olduğunu zannediyorlar.
Bulduğunu israf eden bir paket sigaraya 25 bir şişe rakıya 250 verip yediğinden fazlasını israf edenler hep fedakarlığı devletten bekliyorlar.
Varken ağustos böceği gibi yan gelip yatanla ötenler sanki felaketleri devlet yapmış gibi HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLİYORLAR.
Çok kazandığınız iyi günlerinizde elinize geçen paraları imkanları sorumsuzca harcayacağınıza böyle kara günlerinde geleceğinin hesabını yapsaydınız.
HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMESEYDİNİZ.
NE GÜZEL ATASÖZLERİMİZ VAR...
SAKLA SAMANI GELİR ZAMANI...
AK AKÇA KARA GÜN İÇİNDİR....
Burhan Tutkun....Saygı sevgi ve hürmetlerimle 14 Aralık 2020....