Düzce çarşı kahvaltılarını uzun süredir merakla takip ediyorum. Yıllar önce Anavatan Partisi Düzce teşkilatında birlikte çalıştığımız, kurucu üye olduğumuz, belediye meclis üyeliği yaptığımız ilçe başkanımız (O tarihte Bolu’nun ilçesiydik), Düzce’nin siyaset, spor, dernekçilik ve cemiyet önderlerinden dostum sayın RAGIP GÖKESAOĞLU bu elit ve değerli Düzce çarşı gurubuna beni de uygun ve layık görmelerine çok mutlu oldum, gurur duydum. Düzce sevdalıları arasında olmak bana gurur ve onur verdi.
1990’lı yıllar Türk siyasetine ÖZALLI YILLAR diye geçti, damga vurdu.
Demokrasi şehidimiz, başbakanımız rahmetli ADNAN MENDERES’ten sonra çalkantılı siyasetimize, Turgut Özal ezici bir oy farkıyla Türk siyasetine damgasını vurdu.
Türk ekonomisi ve iş dünyası derin bir nefes aldı.
Dünya’da Türk birliğini kurma gayretleri Türklük sevdası hayatına mal oldu. Genç yaşta şaibeli ölümünün sebebi, sırrı hala bulunamadı.
Devlet destekli organize sanayinin mimarı ve uygulayıcısı, Türkiye’deki otoyolların boğaz köprülerinin mimarı oldu. Türk ekonomisini şaha kaldıran, organize sanayilerine yön veren, rahmetle andığımız, dualarımızda yad ettiğimiz ANAVATAN Partisi kurucusu tonton Cumhurbaşkanımız Turgut Özal oldu.
Maalesef başarılı birçok Türk büyüğü gibi iç ve dış hain güçlerin şaibeli oyun ve entrikalarıyla BÜYÜK TÜRK DÜNYASI hayallerini gerçekleştiremeden bu Dünya’dan göçüp gitti.
Rahmetli Özal’ın Düzce’deki en sevdiği ve güvendiği dostları o zamanın gençleri Ragıp Gökesaoğlu ve Erdoğan Sezgin idi.
Seçim zamanlarında Ragıp ve Erdoğan beylerden Düzce’nin nabzını sorar, “DÜZCE’NİN OYU NEYSE TÜRKİYENİN OYU ODUR. DÜZCE BİR TÜRKİYE MOZAİĞİDİR” sözünü sayın başkanlarımıza söylermiş.
Düzce çarşı gurubu Beşiktaş’ın çarşı gurubu gibi HERŞEYE KARŞI değildir.
Düzce çarşı gurubunda her siyasi görüşten dostlarımız, arkadaşlarımız var.
Biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz.
Aramızda siyasi konuşmalar tabi ki oluyor ama seviyeli, saygılı, mantıklı, kırmadan, dökmeden oluyor...
Muhalefetsiz demokrasi olmaz bilincindeyiz hepimiz.
Düzce’miz rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın deyimiyle tam bir TÜRKİYE MOZAĞİĞİDİR.
Biz Düzceliler Lazı, Çerkesi, Abhazı, Tatarı, Arnavutu, Boşnağı, Gürcüsü, Romanı, deyim yerindeyse yetmiş iki etnik gurubu bünyesinde barındıran ender illerden biriyiz.
Tüm Dünya milletlerinden insanları bağrımıza basıp, bir arada gül gibi geçiniriz. Çünkü Düzce’miz Dünya göçmen milletleri cennetidir.
Hepimizin dedeleri bir yerlerden gelip TÜRKİYE’Yİ VATAN edinmişler, aynı bayrağın altında huzurla yaşamışlardır.
Bu kadar göçmen halklarla bir arada kardeş gibi yaşayan, birbirini kabullenen, benimseyen başka bir il düşünemiyoruz.
DÜZCEMİZ DÜNYA MİLLETLER TOPLULUĞU OLAN BİR İLDİR, BELDEDİR, VATANDIR.
Buna rağmen toplumsal olayların en az olduğu illerden biridir.
Düzce çarşı gurubu kahvaltısının bu haftaki müdavimleri:
Ragıp Gökesaoğlu - iş adamı kuyumcu,
Muzaffer Komit - Emekli bürokrat, Kızılay Düzce kıdemli başkanı, Komit ailesinin büyüğü,
Ömer İçingir - işadamı, tüccar,
Önder Tonyalı - Öncü TV ve eğitim kurumları kurucu başkanı,
Engin Çelikağ - Belediye başkan yardımcısı,
Nejat Demir - iş adamı,
Ali Dilber - Avukat, eski baro başkanı ve birçok dernek başkanı,
Yakup Demircan - Gölyaka belediye başkanı,
Rasim Çam - Yığılca belediye başkanı,
Hasan Öktem - Emekli büyükelçi,
İsmail Esen - Sanayici, tüccar,
Burhan Tutkun - Mobilyacı, ahşabın efendisi, Düzce Kırım Türkleri Derneği başkanı,
Fatih Maradit - Gazeteci yazar,
Kemal Demir - Eczacı, tüccar,
Haluk Demir - İşadamı, tüccar,
Murat Özsoy - işadamı, müteahhit
Ömer Demir - İş adamı,
Rüçhan Sassin - İşletmeci,
Vedat Nair - İş adamı,
Atilla Gösterişli - Gazeteci yazar,
Erkul Timur - İş adamı.
Veee toplantıda bulunmayan birçok DÜZCE SEVDALISI....
Sevgi saygı ve hürmetlerimle..
