Murat Salar: 310 Milyon Euro civarında nakit ödeme gerektiren borcumuz bulunmaktadır

Murat Salar: 310 Milyon Euro civarında nakit ödeme gerektiren borcumuz bulunmaktadır

Murat Salar: 310 Milyon Euro civarında nakit ödeme gerektiren borcumuz bulunmaktadır

FENERBAHÇE Kulübü Başkan Vekili Murat Salar, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında açıklamalarda bulundu. Murat Salar, “Fenerbahçe’nin hiçbir şekilde borç sorunu yoktur ve olmayacaktır, içiniz rahat etsin. Bazıları şifahi olarak söylenmiş, bazıları muhasebe ilkesi gereği gerçekten nakit ödemesi gerektirmeyen borçlardır. Onları düşerek çok kabaca bir hesap yaptım; aşağı yukarı 310 Milyon Euro civarında nakit ödeme gerektiren borcumuz bulunmaktadır” dedi.

Finansal konulara değinen Murat Salar, Genel Kurul gündeminde bulunan maddelerle ilgili de detaylı bilgileri şu şekilde aktardı:

'25 Eylül’de mazbata aldıktan hemen sonra söz verdiğimiz şeffaflık ilkesi gereği olarak biz bağımsız denetim çalışması başlattık. Bağımsız denetim şirketi olarak da daha önce Başkanımız Sayın Ali Koç ve ekibimizin çalıştığı BDO firmasını seçtik tutarlılık açısından, herhangi bir şüpheye mahal bırakmamak adına. Onlar da çok kısa bir sürede hızlı bir çalışmayla 21 Eylül tarihi itibarıyla kulübümüzün finansal durumunu sınırlı bir bağımsız denetim raporuyla dün gece itibarıyla bize imzalı olarak teslim ettiler. Bu sabah itibarıyla da kulübümüzün resmi sitesinde ilgili rapor sizlere söz verdiğimiz gibi yayınlandı.

İkinci bir çalışmayı da hep çeşitli vasıtalarla gerektiğinde bizler sizlerle iletişim kurarken bahsettiğimiz, ‘Fenerbahçe sadece borçtan ibaret değildir.’ söylemini biraz daha somuta dökmek gayesiyle ikinci bir çalışmayı da yine aynı dönemde bu kısa süre içerisinde Türkiye’nin gayrimenkul değerleme konusunda önemli kredibilitesi yüksek kurumlarından Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Gayrimenkul Değerleme Şirketiyle kulübümüzün sahip olduğu gayrimenkullerin güncel piyasa değerlerini öğrenmek adına bir çalışma başlattık. Onlar da çalışmalarını tamamladılar. Aynı rapor kulübümüzün web sitesinde yine sizin bilgilerinize, incelemelerinize arz edildi.

Bu iki çalışma şu anda tüm kamuoyuyla, özellikle Fenerbahçe camiasıyla paylaşıldı. Ben ilk olarak gayrimenkul değerleme raporunun özetlerini sizlere okumak istiyorum.

 

GAYRİMENKUL DEĞERLEMELERİ

Türkiye genelinde yaklaşık 551 bin metrekare toplam kulübümüzün uhdesinde gayrimenkul bulunmaktadır. Bunların da 17 Ekim 2025 tarihi itibarıyla TSV gayrimenkul değerleme tarafından yapılmış olan değerleme sonucunda çıkan rakamları hızlıca okumaya gayret edeyim.

İstanbul ili Ataşehir ilçesi, 34 bin 980 metrekare tesis ve arazi, 6 milyar 508 milyon 285 bin TL. Burası hem Ülker Arena içinde bulunduğumuz yer hem de yan taraftaki Ülker Grubu’yla Emlak Konut’un da dahil olduğu proje geliştirmek üzere –en azından sözel olarak- çalışmasını başlattığımız ve sizlerden onayını talep ettiğimiz alanın piyasa rayici.

İstanbul ili Ataşehir ilçesi, 26 bin 817 metrekare Fenerbahçe Koleji arazisi. 937 milyon 195 bin TL. Burası yine proje geliştirme çalışması üzerine başlatmak için Emlak Konut’la birlikte proje geliştirmek ve Fenerbahçe’nin finansal sürdürülebilir geleceğini sağlamak adına sizlere sunduğumuz maddeyi içermektedir.

 

Daha sıkça tartışılan, biraz daha manşet değeri yüksek olan, magazin kısmı, sosyal medyadaki karşılığı biraz daha fazla olan Fenerbahçe’nin finansal tablolarına ilişkin detay vermek istiyorum. Burada ilk açıklamamız gereken, bir felsefede mutabık kalmamız gereken bir nokta var. Yükümlülük ve borç aynı şey değil. Bilançonun pasifinin dip toplamı yükümlülüklerdir ama biraz evvel söylediğim ilkeyle bizim çok önemli aktiflerimiz var, borcumuzu hesaplarken

Gerçek borca kalem kalem, hangi maddenin neler içerdiğini sizlere anlatmaya çalışacağım. Hangisinin nakit ödeme gerektirdiğini, hangisinin nakdi bir borç olduğunu, hangisinin mal ve hizmet ifasına dair, gelecekte verilecek servislere dair bir borç olduğunu ama nakit ödeme gerektirmediğini anlatacağım. Finans ve muhasebe ile ilgilenenler çok kolaylıkla anlayacaklardır. Ama en azından camianın bu konudaki ileride de ortak bir noktada buluşabilmesi için dilim döndüğünce sizlere anlatmaya gayret edeceğim her bir maddede nelerin içerildiğine dair.

Buradaki rakamlar BDO firmasının sınırlı bağımsız denetimi sonucunda ortaya çıkmış rakamlardır. Yükümlülükle borç neden aynı şey değildir bir örnek vereyim. Biz bugün herhangi bir bankadan banka kredisi alsak… Diyelim ki 100 milyon dolar banka kredisi aldık. Yükümlülük kısmı bir anda 100 milyon dolar artmış gözüküyor. Ama aynı banka kredisini bankaya mevduat olarak koyduğumuzda aslında borcumuz artmış olmuyor, karşılığı var çünkü. Fakat salt yükümlülükten salt bilanço pasifinin dip toplamından yola çıkıldığında bu yanılgıya düşebiliyoruz. Bugün bankadan 100 milyon dolar kredi kullanıp aynı bankada mevduata yatırdığımızda siz yükümlülükleri 100 milyon dolar artmış görüyorsunuz. Ama gerçekte Fenerbahçe’nin borcu artmadı. Dolayısıyla şu bakış açısı, ‘Fenerbahçe’nin borcu 28.7 milyar TL olarak açıklandı’, kesinlikle doğru değil. Bunu anlamanızı rica ediyorum. Fenerbahçe’nin yükümlülükleri 28.7 milyar TL, bunların bir kısmı nakdi ödemeyi gerektiriyor, bir kısmı ise hizmet ifası yoluyla aman içerisinde nakit ödeme gerektirmeden azalacak borçlardır.

 

TİCARİ BORÇLARI VE VADESİ GEÇMİŞ SPORCU BORÇLARI

Kulübümüzün ticari borçları 21 Eylül tarihi itibarıyla 9 milyar 366 milyon 142 bin 94 TL’dir. Bu rakam transfer ettiğimiz oyuncuların ileride ödeyeceğimiz bonservis bedelleri ve garanti maaş ücretlerini içermektedir. Gelecek dönemde sportif ekiplerimize yapacağımız ödemeler ve onların transferlerinden kaynaklanan üçüncü partilere, daha önce oynadığı kulübe veya da menajerlik şirketlerine yapmamız gereken ödemelerdir. Çeşitli vadeleri vardır ama bu kalemin içerisinde başka bir unsur yoktur. Dolayısıyla her şekilde bu ödenmesi gereken bir nakit akışında nakit çıkışı yaratacak bir borçtur. Yükümlülüğün bu kısmı gerçek bir borçtur. Zaman içerisinde ödenecek ve ödenmemesi durumunda hem UEFA nezdinde hem TFF nezdinde yaptırımları olabilecek bir kalemdir. Bununla bağlantılı vadesi geçmiş sporcu borçları kısmı var. O da buna eklenmesi gereken bir şey. Tutarı 1 milyar 407 milyon 491 TL. O da geçmiş dönemde bizden önceki yönetimin çeşitli saiklerle ödemenin zamanında yapılmadığı ama zaman yayılarak yapıldığı, vadesi gelmiş sporcu-menajerlik ödemelerinden veya da karşı taraftaki kulübe ödenmesi gereken, mutlaka nakit çıkışı yaratan borç adı altında anılması gereken yükümlülüğümüzdür. Bu iki kalem budur. Bu iki rakamın toplamı 10 milyar 773 milyon 633 bin 18 TL. Aynı tarihteki Euro kurunun 48.5 TL olduğu dikkate alınırsa bu iki yükümlülük kaleminin Euro karşılığı 222 milyon 136 bin 763 Euro’dur. Bunlar önümüzdeki dönemde çeşitli vadelerde ödememiz gereken borcumuz ve yükümlülüğümüzdür.

 

Ertelenmiş gelirleri anlatması biraz zor. En sona bırakacağım. Teknik bir konu. Muhasebe ilkelerinin bilinmesi gereken bir madde. Bunları neden detaylı anlatıyorum? Sonraki dönemlerde sizler de bilançoya bakarken aynı felsefeyle, neyin ne olduğunu, yani ‘Fenerbahçe’nin borcu 28.7 milyar TL’ deyip geçmek yerine gerçek borcumuzun ne olduğunu, hangisini nakit kullanarak ödememiz gerektiğini, hangisini hizmet ifası yoluyla ödememiz gerektiğini anlamamız açısından biraz detaylı anlatmaya devam edeceğim.

 

FİNANSAL BORÇLAR

Bildiğiniz gibi bankalara olan borçlarımız. Kulübümüzün Bankalar Birliği ile bir anlaşması vardır. Orada 4 banka var; iki kamu bankası, iki özel banka. Toplam borcumuz 21 Eylül 2025 tarihi itibarıyla 4 milyar 008 milyon 558 bin TL. Yükümlülükle borç arasındaki en çarpıcı anlatımı kolayca burada yapabilirim. Sadece yükümlülük olarak baktığımızda bizim bankalar borcumuz 4 milyar TL 21 Eylül itibarıyla. Ancak bilançonun aktifinde şu anda büyük kısmı son dönemde sermaye artışı yoluyla gelen nakdimiz bulunmakta. Bunun da tutarı 21 Eylül 2025 tarihi itibarıyla 2.7 milyar TL. Yani bir tarafta bankalara 4 milyar TL borcumuz var, bir tarafta bankalarda 2.6 milyar paramız var. Bankalar Birliğinden çıkamadığımız için ve sizin onayınıza bugün arz ettiğimiz maddeler vesilesiyle, inşallah sizlerin kabulleriyle ivedilikle o Bankalar Birliğinden çıkmamızın amaçlarından biri de bu. Bankalar Birliği Anlaşması’nda olduğumuz için oradaki rakamın çok büyük bir kısmını hâlihazırda biz kullanamıyoruz. Bankalarda 2.6 milyar TL paramız var. Çok büyük bir kısmı sermaye artışı vasıtasıyla kulübümüze kazandırılmış ancak şu anda bizim kontrolümüzde değil. İnşallah ivedilikle Bankalar Birliği’nden çıktıktan sonra Emlak Konut ile yapacağımız proje anlaşmasıyla Bankalar Birliği’nden çıkacağız. O rakamlar da kulübümüzün daha finansal serbestisi açısından kullanılacak.

Başa dönersem eğer hükümlülük 4 milyar ama aktiflerde 2.6 milyar TL. Aynı bankalarda nakdimiz var. Dolayısıyla gerçek borcumuz, finansal borcumuz 4 milyar TL değil, 1.4 milyar TL. Netleştirmek lazım.

O yüzden bilançonun sağının en altında baktığınızda Fenerbahçe’nin gerçek borcu değildir, o rakam. Başta verdiğim örneği hatırlarsanız, bankadan kredi kullanıp bankaya mevduat yatırdığınızda yükümlülükler kullandığımız kredi oranında artıyor ama borcumuz hiç artmıyor. Buradaki en çarpıcı örnek burasıdır. Bankalara borcumuz var ama bankalarda naktimiz var. Rahatlıkla kullanamıyoruz ama inşallah sizlerin onayları ile kullanacağız.

Dolayısıyla finansal borcumuz nette 21 Eylül tarihli itibarıyla 4 milyar değil, 1. 4 milyar TL’dir. Ve bu nakit ödemeyi gerektirecektir. Bunu da borç kaleminizin üzerine eklememiz gerekiyor, zaruridir.

Biraz evvel ki ilk maddedeki nasıl ki oyuncu bonservis bedelleri, garanti maaş ve ücret ödemeleri, menajerlik ödemeleri mecburiyet olarak, nakit olarak ödememiz gereken borçlarımızdır. Netleştirerek baktığımızda da 4 milyar değil, 1. 400 milyon TL’de finansal borcumuz bulunmaktadır. 21 Eylül tarihi itibarıyla.

Diğer giderler kaleminde gördüğünüz 2 milyar 737 milyon diye gördüğünüz rakam ise bizim vergi borçlarımız. Herkesin bildiği üzere muhasebe standartları gereği ayrılan kıdem tazminatları, buna benzer gayrimenkullerin değer artışından oluşan yine potansiyel enflasyon muhasebesi ile ortaya çıkan potansiyel ödenecek vergilerdir. Dolayısıyla bu yükümlülükte eşittir, borçtur. Borcumuza eklenmesi gereken bir rakamdır. 2 milyar, 737 milyon, 0.44 TL.

 

4 MİLYAR 129 MİLYON TL OLARAK GÖRDÜĞÜNÜZ KALEMİN YAKLAŞIK 3 MİLYAR 510 MİLYON TL’Sİ BAŞKANIMIZ SN. ALİ KOÇ BEYEFENDİYE KULÜBÜMÜZÜN OLAN ŞAHSİ BORCUDUR.

Üçüncü sırada olan diğer borçlar kaleminin 4 milyar 129 milyon TL olarak gördüğünüz kalemin yaklaşık 3 milyar 510 milyon TL’si Başkanımız Sn. Ali Koç Beyefendiye kulübümüzün olan şahsi borcudur. Sayın Başkanımız çokça defa, defaatle kamuoyu önünde sıklıkla şu cümleyi kullanmıştır: ‘Benim Fenerbahçe’den herhangi bir alacağım yoktur’ cümlesini kullanmıştır.

Resmi kayıtlarda Bağımsız Denetim Firması doğal olarak bu borç orada var olduğu için bunu kayıtlara bir borç olarak yazmak durumunda. Sayın Başkanımızla dün ben de görüştüm. Ne yapabiliriz? Başkanımızın böyle bir iradesi söz konusu fakat resmi kayıtlarda borç gözüküyor. Ne yapabiliriz, ona dair konuştuk. Acaba hibe yoluyla vs. Onun çeşitli handikapları olabiliyormuş ama şunu bizzat görüştüğüm için sizlerle paylaşabilirim.

 

BAŞKANIMIZ, KULÜPTEN ALACAĞININ OLMADIĞINA DAİR BİR BEYANATI VERMEYE HAZIR OLDUĞUNU BANA İLETTİ

Başkanımız Sn. Ali Koç Beyefendiye şunu söyledim: ‘Allah uzun ömür versin. Allah geçinden versin. Emrihak vaki olduğunda resmi olarak borç kaldığında varisleri de etkileyebilir. Başkanımız şunu da bizlere beyan etmiştir ki, ‘Bakacağız, vergisel veyahutta mevzuatsal, hukuksal dayanağını oluşturarak varisleri de bağlayabilecek biçimde, kulüpten alacağının olmadığına dair bir beyanatı vermeye hazır olduğunu da Başkanımız bana iletti. Sizlerle paylaşıyorum.

 

4 milyar 129 milyon TL’nin kalan kısmında ise çok büyük bölümü Ülker ile olan daha doğrusu Akfin ile olan bizim anlaşmamız gereği esasında yine ödeme yapmadığımız ve yine çok kıymetli bir Fenerbahçeli olan Sn. Murat Ülker Beyefendi’nin de bize dile getirdiği şekliyle şayet bugün genel kurulda onaylandığı takdirde bölgedeki proje geliştirmeye başladığımız takdirde geliştireceğimiz bir ortaklığımız var. Burada Akfin ile kağıt üzerinde bir anlaşma söz konusu ama hiçbir zaman bir ödeme yapmadık. Sn. Murat Ülker’in de bu ödemeye dair hiçbir beklentisi yok. Bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Netice itibarıyla finansal tablolarda gördüğünüz bu 4 milyar 129 milyon lira resmi olarak kulübümüzün bir yükümlülüğüdür. Pratikte herhangi bir nakit ödemesi yapmadığımız her iki tarafa da ne Sayın Ali Koç’a, ne de Sayın Murat Ülker veya Akfin’e bir ödeme yapmadığımız nakit çıkışı gerektirmeyen bir durumdur. Buna borç değildir, diyemiyorum . Resmi olarak borçtur ama nakit çıkışı gerektirmiyor. Dolayısıyla bizim Fenerbahçe’nin hiçbir şekilde borç ve nakit akışı sorunu yoktur ama bu kalem bize nakit akışı problemi yaratmayan donuk duran resmi olarak borcumuz. Onu da nasıl halledebileceğimize dair karşılıklı müzakere ediyoruz. Bizim günlük hayatımızı etkilemeyen resmi kayıtlarda duran yükümlülüğümüz. Borcumuz, evet. Borcun alacaklıları bu borcu almayacaklarını şifahi olarak bizlerle paylaşıyorlar.

 

ERTELENMİŞ GELİRLER HAKKINDA

Anlatması en teknik olan kısım ertelenmiş gelirler kısmı. Kulübümüzün finansal tablolarında muhasebe ilkesi gereği bunu örneklerle zorundayım ancak öyle anlatabilirim. Biz bir sponsorluk anlaşması yaptık. 25 Ekim 2025 tarihi itibarıyla. Varsayım olarak söylüyorum. 12 milyon Euro’luk bir sponsorluk anlaşması yaptık. Sponsorluk bedelini peşin olarak tahsis ettik. Bankadaki bakiyemiz 12 milyon Euro arttı. Aynı anda kulübümüzün yükümlülüğü 12 milyon Euro artıyor. Çünkü bu sponsorluğu 12 aylık yaptık ve hizmet ifa dönemi o gün itibarıyla başladı. 12 ay boyunca biz bu hizmeti tamamlayana kadar bu borç devam edecek. 1 ay sonra 25 Kasım’a geldiğimizde bilançoya baktığımızda borcun herhangi bir nakit ödemesi gerektirmeden 11 milyon Euro’ya düştüğünü görebiliyoruz. Dolayısıyla tahakkuk mantığıyla, biraz burası teknik kısımları. Muhasebe ilkesi tahakkuk mantığıyla sponsorlukları loca satışlarını, kombine satışlarını aldığımız anda nakdi tahsil ettiğimizde nakit kasamıza giriyor ama hizmet süresi henüz tamamlanmadığı için o bir hizmet ifa borcu olarak yükümlülüklerin içerisinde kaydediliyor. Dolayısıyla burada gördüğünüz 6 milyar 869 milyon TL ile ilgili olarak kulübümüz önümüzdeki dönemde hiçbir nakit ödemesi yapmayacaktır, sadece o hizmetleri tamamlaması gerekiyor. Yani loca satmışsınız locanın bakımı, kombine satmışsınız stadın bakımı gibi sair yan etkileri olabilir. Ama bu pratikte borç olarak, nakit borç olarak addedilmemesi gereken, hizmet borcu olarak kaydı tutulan, muhasebe ilkesi gereği de yükümlülüklerin içerisinde yer alan bir kalemdir. Dolayısıyla bana sorarsanız ‘Fenerbahçe’nin borcu 28.7 Milyar TL’ demek eğer ki şunları içeriyorsa Fenerbahçe’nin hem nakit borçları hem önümüzdeki dönemde vereceği hizmet borçları… bunların tamamı 28.7 Milyar TL diyorsak, evet, bu doğru. Ama nakit borcu 28.7 diyorsak, bu doğru değil. Her şeyden önce bu kalem ile ilgili bizim hiçbir nakit ödememiz olmayacak. Sadece servisi gerçekleştirmemiz gerekiyor. En büyük örneği Chobani’dir. Chobani anlaşması şu anda bir kısmı borç olarak gözüküyor, henüz süresi dolmadığı için burada. Dolayısıyla biraz teknik bir konu ama dilim döndüğünce örneklerle basit bir biçimde anlatmaya gayret ediyorum.

Finansal borçlarımız, borçlarımız. Ticari borçlarımız, oyunculara ödeyeceğimiz borçlar, borcumuz, nakit olarak ödememiz gereken kısımlar. Diğer giderler; vergi borçlarımız, kıdem tazminatı ki kıdem tazminatı da ödeme yükümlülüğü doğabilir, doğmayabilir ama bunu yok sayamazsınız. Onu da borcun içerisinde saymak lâzım. Vadesi geçmiş sporcu borçlarını da saymak gerekiyor. Ertelenmiş gelirler; nakit ödemesi gerektirmeyen borçlardır. Diğer borçların içerisindeki 4 Milyar 129 Milyonu ise anlattım.

Eski Başkanımız Sayın Ali Y. Koç ve Ülker Grubu ile yaptığı anlaşmalardan Sayın Ali Koç’a olan borcumuz ve Ülker Grubu ile yapılan anlaşmanın sözleşmesi gereği kâğıt üzerinde olan bir borçtur. Onlar da önümüzdeki dönemde ödemesini yapmayacağımızı şifahi olarak her iki taraftan da taahhüdünü aldığımız rakamlardır.

 

FENERBAHÇE’NİN HİÇBİR ŞEKİLDE BORÇ SORUNU YOKTUR VE OLMAYACAKTIR

Dolayısıyla Fenerbahçe’nin 21 Eylül tarihi itibarıyla yükümlülükleri 28.7 Milyar Türk Lirasıdır. Borcu, bundan daha azdır. Ve Fenerbahçe’nin çok kıymetli aktifleri vardır. Biraz önce gayrimenkullerin değerlerini paylaştım. Sporcu aktifleri vardır, sporcu envanteri vardır. Onları da aktif olarak görmek gerekiyor. Rakamların içine girdikten sonra bize görevi tevdi eden siz kongre üyelerimizin bir kez daha kongre öncesin, kongre dönemlerinde sıklıkla söylediğim cümleyi dile getirmek istiyorum: Fenerbahçe’nin hiçbir şekilde borç sorunu yoktur ve olmayacaktır, içiniz rahat etsin!

Toparlamak gerekirse bana göre bazıları şifahi olarak söylenmiş, bazıları muhasebe ilkesi gereği gerçekten nakit ödemesi gerektirmeyen borçlardır. Onları düşerek çok kabaca bir hesap yaptım; Aşağı yukarı 310 Milyon Euro civarında nakit ödeme gerektiren borcumuz bulunmaktadır."


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.