TBMM Engeli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı

TBMM Engeli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı

TBMM Engeli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı

TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nda konuşan Türkiye Otizm Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Sedef Erken, “Otizm giderek artan, tanı alan bir alan. 10 yıl kadar, 15 yıl kadar önce 150 çocukta 1 iken bugün 33 çocuktan 1'i otizm tanısı alıyor. Özetle, sorunlu kısmı dağ gibi büyüyor yani eğitim ihtiyaçları büyüyor, sağlık ihtiyaçları büyüyor, bakım ihtiyaçları büyüyor. Dünyada sahada işlevleri başlamış, bizde hiç olmayan alanlar var.

TBMM Engeli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Kasapoğlu, "Türkiye Otizm Meclisiyle yaz döneminde geniş katılımlı bir odak grup çalışması yapmıştık, elbette çok kıymetli bir toplantıydı. O görüşmede sahadan gelen önerileri tek tek dinlemiştik, kapsamlı da bir rapor bize teslim etmişlerdi. Tabii ki muhakkak o rapor, hazırlayacağımız raporun içinde yerini alacak. Diğer taraftan çocuklarımızın hayatına en güçlü dokunuş okulda başlıyor; erken tanı, erken müdahale, kapsayıcı eğitim, bireyselleştirilmiş programlar, aileyle birlikte ortak çalışma ve rehberlik süreçleri. Bu başlıkların tamamını bugün doğrudan muhataplarıyla değerlendireceğiz. Çok değerli katılımcılar, engelli bireylerimizle ilgili olarak sahada en sık duyduğumuz konulardan biri erken tanı ve erken planlama, müdahale. Aileler doğal olarak bu süreçte bir an dahi vakit kaybetmek istemiyorlar, okullar ise bu dönemde daha güçlü bir yönlendirme ve iletişim bekliyor. İşte, bugün bu konuları daha net bir şekilde konuşma fırsatımız olacak" ifadelerini kullandı.

'33 ÇOCUKTAN 1'İ OTİZM TANISI ALIYOR'

Ardından Türkiye Otizm Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Sedef Erken, sunum yaptı. Erken, Otizm Eylem Planı hazırladıklarını belirterek, "Otizm Eylem Planı da sivil toplumun girişimiyle hayata geçmiş ve ikincisi de bildiğiniz üzere yayınlandı ve biz hala sahada fiili sorunlarımızı Aile Bakanlığıyla zaten görüşüyoruz. Otizm Eylem Planlarımızda hem Sağlık Bakanlığına hem Gençlik Spor Bakanlığına ancak en çok Milli Eğitim Bakanlığının üzerine düşen çok fazla görev var. Bu arada otizm strateji belgeleri dünyadaki sayılı ülkelerde var. Türkiye'yi de bu ülkelerin içinde görmek bizler için çok değerli ama tabii, sahaya, hayatlara yansıması gerekiyor. Otizm giderek artan, tanı alan bir alan. 10 yıl kadar, 15 yıl kadar önce 150 çocukta 1 iken bugün 33 çocuktan 1'i otizm tanısı alıyor. Özetle, sorunlu kısmı dağ gibi büyüyor yani eğitim ihtiyaçları büyüyor, sağlık ihtiyaçları büyüyor, bakım ihtiyaçları büyüyor. Dünyada sahada işlevleri başlamış, bizde hiç olmayan alanlar var. Örneğin, doğru bir vesayet sistemi kurulması gerekiyor. Doğru bir destekli yaşam sistemi, asistanlı yaşam sistemi kurulması ancak kamu yönetimi verilerle, planlamayla, bütçelemeyle hayata geçebilecek sizlerin de çok iyi bildiği gibi ama bizim elimizde ayrıştırılmış veriler yok ve tüm bakanlıkların ortak kullandığı derlenmiş bir otizm veri tabanı yok" diye konuştu.

'OĞLUM TİHEK KARARIYLA 1 YIL EĞİTİM ALABİLDİ'

Erken, Kamu Denetçiliği Kurumu ile TİHEK kararlarıyla çocuklarını okullara sokabildiklerini anlatarak, "Benim oğlum son 2 yıldır hakkı olduğu halde bir teknik lisede özel eğitim sınıfı açılmadığı için TİHEK kararıyla İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğüne 50 bin lira para cezası çıktıktan sonra girebildi. Ve son 1 yıldır eğitim alabildi; 2 yıl boyunca bu çocuğun başında ben evde annesi olarak o bir hapis, ben de bir gardiyan gibi hiçbir şekilde eğitim hakkı hayata geçmeksizin yaşamak zorunda kaldık. Şimdi, ben dahi bir avukat olarak böyle bir sorun yaşıyorsam demek ki ortada gerçekten büyük bir mesele vardır ve bunu TİHEK'in çözmesi güzel bir şey ama iki yıl sonra. Ayrıca da ana sınıfında da aynı şekilde oğlum okula kabul edilmediğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye'nin engelliye eğitimde ayrımcılık ilk davasını açmak zorunda kalmıştım" dedi.

'BAZI ÖĞRETMENLER, SINIFLARINDA OTİZMLİ ÖĞRENCİLERİ İSTEMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR'

Okullarda birçok vakayla karşılaştıklarını ifade eden Erken, "Bizim sorunumuz şu: Biz il milli eğitim müdürlüklerinin, mesela, bir okul müdürü ya da bir sınıf öğretmeni ya da herhangi bir branş öğretmeni bizim velimize alenen, hiç gizlisi saklısı da olmadan, 'Ben sınıfımda otizmli çocuk istemiyorum, ben okuluma otizmli çocuk almıyorum' diyebilme cüretini nereden buluyor. Bu vakayı biz bu şekilde tespit ettikten sonra bile nasıl cezasız bırakılıyor, bunu hangi yasaya, hangi yetkiye dayanarak yapıyor olduğunu anlayamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

'YAKLAŞIK 11 BİN ÖĞRENCİ EVDE EĞİTİM HİZMETİ ALMAKTADIR'

Ardından Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar sunum yaptı. Otrar, "Şu anda toplamda 438 bin civarında öğrencimiz mevcuttur. Bu öğrencilerimizin geneli açısından bakarsak yaklaşık olarak 383 bini Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüzde, yaklaşık 23 bini Ortaöğretim Genel Müdürlüğümüzde, yaklaşık 42 bini Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğümüzde, yaklaşık 16 bin 763 öğrencimiz Din Öğretimi Genel Müdürlüğünde eğitim almaktadır. Diğer taraftan mesela şu anda hastanede 537 kişi bulunuyor. Bu verilerin elde edildiği zaman kaynaştırma öğrencimiz 436 bin 741, doğrudan özel eğitim kurumlarında eğitim alan öğrencimiz 67 bin 811, 'özel eğitim sınıfı' adını verdiğimiz, açılmış özel eğitim sınıflarında eğitim alan öğrencimiz 97 bin 925, yaklaşık 11 bin öğrencimiz evde eğitim hizmeti almaktadır, yaklaşık 537 öğrencimiz hastane sınıflarında. Onu da şöyle arz edeyim: 33 ilimizde 102 hastanede eğitim alan 537 öğrencimiz var" ifadelerini kullandı.

Otrar ayrıca okul öncesi eğitim kademesinde 281 kurumun olduğunu, 3 bin 263 öğretmenin görev yaptığını ve 8 bin 19 öğrencinin olduğunu ekledi.

'SON 5 YILDA 93 BİN OTİZM TANISI VAR'

Otrar, otizm ile ilgili güncel verileri paylaşarak, "Son 5 yıl içerisinde otizm spektrum bozukluğu tanısı alan öğrencilerimizin sayısı 93 bin 447'dir; yıl bazına bakıldığında rakamın büyüklüğü ortaya çıkacak. Son bir yılda da 11 bin 782, toplamda neredeyse 12 bin otizm tanılı, otizm spektrum bozukluğu tanılı öğrencimize biz özel eğitim hizmetleri verecek şekilde kendimizi yapılandırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'DEVLETİN BİR SİSTEMATİĞE BÜRÜNMESİ LAZIM'

Gelecek ile ilgili yaptığı çalışmayı komisyona aktaran Otrar, "Ben bunun analizini yaptırdım, 2030 yılında, adına 'kaynaştırma' dediğimiz ve bugün 438 bin olan sayı son 20 yılın değerleriyle bir regresyon analizine sokarsak yaklaşık olarak 750 bine çıkıyor. 2050 yılında yalnızca kaynaştırma öğrencisi sayımız bizim 1 milyonu geçecek. Yani bu çok büyük, çok büyük bir rakam, kamunun, devletin bu konuda hazırlanacağı bir sistematiğe de kendisini büründürmesi şarttır ki 573'le ilgili değişiklikler bu hususlardaki farkındalığımızı da içeren değişikliklerdir" dedi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.