Siyasete Yön Verenler...

Gençlik yıllarımda, büyüklerimin sohbetlerini dinlemeyi çok severdim.

Küçücük aklımla empati yaparak onları anlamaya çalışırdım.

Yine bir gün, “Sağcı, solcu, Demirel, Ecevit...” derken söze giren Arif amca, yanında bulunan ve farklı görüşleri temsil eden kişileri işaret ederek:

“Bu ülkede ne siz iktidar olabilirsiniz, ne de siz!” dedikten sonra, “İktidarı biz belirleriz” demişti. 

“Zaten senin ne olduğunu bir türlü anlayamadım. Siz kimsiniz ki?” diye sordu Kamil amca.

- “Biz tarafsız seçmeniz, hepinizi dinleriz, izleriz, geleceğimiz için kime güvenirsek, onu iktidara getiririz."

Bu söz üzerine bir hafta boyunca düşünmüştüm.

Evet, sonra anladım ki, bu ülkede iktidarı tarafsız seçmenler belirliyordu.

Çünkü, konjonktürel şartlar ne olursa olsun, siyasi tercihleri değişmeyecek insanlar vardı bu ülkede. 

%60-65 oranındaki bu kemik seçmen rakamının,  %35-40'ı sağ, %20-25'i sol seçmeni ifade ediyor.

Ve bu oylar, iktidarı belirlemeye yetmiyor.

Hiç bir partiye üye olmayan seçmenlerin tercihleri, her zaman belirleyici oluyor.

1980 darbesinden sonra, milleti dizayn etmeye devam eden konsey, iki partinin kurulmasına izin vererek demokrasiye de ayar vermek istedi.

Biri, sözde sağı temsil eden emekli general Turgut Sunalp'ın liderliğindeki Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), diğeri ise, sözde solu temsil eden, darbeciler tarafından Başbakanlık Müsteşarlığı’na getirilen ve seçime kadar görev yapan Necdet Calp liderliğindeki Halkçı Parti (HP) idi.

Yılların birikimini ve fikirlerini taşıyan partiler kapatıldı, toplumda karşılığı olan siyasetçiler veto edildi.

Nasıl olduysa yanlışlıkla, Anavatan Partisi'nin kurulmasına izin verildi. 

Beklemedikleri bir şekilde de Anavatan Partisi iktidar oldu.

Devletin tüm imkanlarını ellerinde bulunduranlar, milleti dizayn edemediler.

Buna izin vermeyen, kontrol edemedikleri kimdi? 

Tabi ki, tarafsız seçmendi.

Bu durum böyle böyle devam etti.

Rahmetli Özal'dan sonra, 1991’de Doğru Yol Partisi’ni, 1995’de Refah Partisi’ni, 1999’da Demokratik Sol Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi’ni ülkenin yönetiminde söz sahibi yapanlar da tarafsız seçmendi.

Bu seçmen, 90'lı yıllarda hemen hemen her görüşü denedi, ama bir türlü aradığını bulamadı.

3 Kasım 2002 yılındaki seçimde, Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti'yi, yine bu sessiz seçmen iktidara getirdi.

Türkiye tarihinde, aldığı en yüksek oy oranı %21,4 olan İslamcı siyasette yetişen lider, tarafsız seçmenlerin desteği ile %34,28 oranında oy alarak tek başına iktidar oldu.

O seçimde de, ondan sonraki tüm seçimlerde de sonucu tarafsız seçmen belirledi.

Ancak geldiğimiz noktada, tarafsız seçmenin umutları tükeniyor.

En güvendikleri AK Parti'de, liderin etrafını siyaset baronları sardı.

Teşkilatlarında toplumdan bi haber kişiler, yetkili konumlara getirildi.

İkbal için, toplanıp toplanıp fotoğraf atıyorlar. Ancak hangi sorun için ne karar aldıklarını, toplumun refahı için nasıl projeler ürettiklerini ne görüyoruz, ne de duyuyoruz!

“Büyüklerimiz bizden iyi bilir.” düşüncesiyle biat edip, elde edecekleri koltukların hesabıyla yaşıyorlar.

Sorundan bahsedeni, hatayı eleştireni, ele geçirdikleri partiden uzak tutuyorlar.

Böylece oturdukları koltuktan daha yukarılara çıkacaklarını zannediyorlar.

Ama unutuyorlar...

Ülkesi ve milleti için taraf, siyasi partiler için, sessiz ve tarafsız seçmen var.

Bu aziz millet, her zaman bir çıkış yolu bulmuştur.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, “Türkiye’nin kaderi ile partimizin kaderi ortak. Artık kolay oy alma devri bitti. Daha farklı şekilde çalışmamız lazım."  demiş olması yüreklere su serpse de önümüzdeki kongreler, özellikle AK Parti için “köprüden önceki son çıkış” gibi görünüyor.

AK Parti başta olmak üzere, partiler kendini değiştirmez ise, sessiz seçmen mutlaka değiştirecek; demedi demeyin.

Sağlıcakla kalın...


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
2.01.2020
22:43

Keşke bunları daha önce görüp yapılan yanlışlara haksizliklara omuz vermeseydiniz belki bu kadar zarar görmeyecektik. Artık çok geç.

Katılıyorum   Katılmıyorum
%65,52
Xyz
2.01.2020
20:03

iktidar ac kulağını iyi dinle nasıl geldiğiniz açık ve özetle söylendi dost düşman ayrılın.ozunuze dönün

Katılıyorum   Katılmıyorum
%86,67
Vatandas
2.01.2020
15:58

Cok güzel ve doğru sözler simdik herşey bu şekilde geliştiğine göre olaya el atmak gerekiyor ve çok ciddi bir konu kriz yayılıyor.

Katılıyorum   Katılmıyorum
%82,61
Vatandas


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.