Korona Öncesi Antroposen Çağı

Yaşadığımız korona belasını savuşturabilirsek arkasından beklenmeyen sonuçlar çıkacağına inananlardanım. 

Anlayacağınız, Allah ömür verirse, tartışacağımız, konuşacağımız çok konu olacak.

Peki bu noktaya nasıl geldik? Korona öncesi genel durum nasıldı?

İsterseniz Antroposen Çağı ile başlayalım.

Türkçesi, “İnsan zamanı” diye adlandırılan yeni çağ iddiaları, 15-20 yıldır bilim adamlarının tartıştığı bir konu.

Antroposen, insan eliyle dünyanın değiştirilmesi ile dönüşü olmayan yol anlamında kullanılıyor. 

Biraz daha açalım isterseniz.

Teknolojik gelişmeler sonucu, küresel iklim değişikliği, yapay zeka, üç boyutlu yazıcılar, çalışan ve savaşan robotlar gibi konuları ön plana çıkaran insanoğlu, sınırsız arzuları gerçekleştirmek için çılgınlar gibi tüketen varlıklar oldu.

Tüketirken de ne doğaya, ne bilime, ne de inançlara saygı gösteriyor!  

Dolayısıyla doğal yaşam alanlarımızın, gıdalarımızın, içilebilir temiz su kaynaklarımızın insan eliyle yok edilmesi sonucu dünyada oluşması beklenen fizyolojik, jeolojik, sosyolojik devinim, değişim ve dönüşümdür antroposen denilen şey.

Daha açık bir ifadeyle, havaya salınan gazlar nedeniyle genel hava sıcaklığının artması, mevsimsel döngülerin değişmesi, dolayısıyla endemik gıdalarımızın üretiminde ve üretim alanlarında değişimler meydana gelmesi,

Yaşamın her alanında kullanılan teknolojik ve özellikle plastik atıklardan, suyun içinde eriyenlerinin suyu, toprakta eriyenlerinin de toprağı zehirlemesi, böylece gıda zincirimiz içinde bulunan canlıların yok olmaya başlaması veya şekil değiştirmesi,

Temel gıda maddelerine laboratuvar ortamlarında müdahale edilmesi, böylece insan fıtratına aykırı beslenme sonucunda, beklenmeyen ve tedavisi olmayan hastalıkların türemesi,

Doğayı ve doğal olayları kontrol altına almak iddiasıyla, doğal olmayan yollarla doğaya müdahale edilmesi gibi olayların sonucudur Antroposen.

Bu doğrultuda bir hayli yol kadedilmiş gibi görünmesine rağmen, inananlar için Yüce Yaratıcı Allah'ın, inanmayanlar için  de doğanın, buna izin vereceğine inanmıyorum.

Bundan yirmi yıl kadar önce, bilimsel bir belgesel izlemiştim.

Dışarıdan sadece gemiyle gidilebilen bir adaya bir grup zürafa bırakıyorlar. Doğal düşmanları olmayan zürafalar bir süre sonra çoğalmaya başlıyorlar. Zürafa nüfusu artmaya devam ederken, toplu zürafa ölümleri meydana geliyor. Aylarca yapılan inceleme sonucunda şu tespit yapılıyor. 

Adada bulunan ağaçlar, artan zürafa nüfusu nedeniyle, yok olmamak için, taze yapraklarında zehirli bir madde salgılıyor. Her zaman yedikleri bu yaprakları hazmedemeyen zürafalar da ölüyorlar.

Sonuç olarak, yüzyıllardır dünyada birçok kez önemli değişim dönemlerinin olduğunu biliyoruz.

Ancak bu tür değişimlerin hiçbiri insan eliyle olmadı!

Bugün de insanın dünyada jeolojik bir değişikliğe neden olacak kadar güçlü olduğuna inanmıyorum. 

Nitekim küçücük bir mikrop, dünyada kendini ilah zannedenlere Hanya’yı Konya’yı gösterdi!

Önümüzdeki hafta KORONA GÜNLERİ’ni tartışmak üzere,

Sağlıcakla kalın...


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
7.04.2020
19:58

Güzel bir yazı olmuş tebrik ederim...

Katılıyorum   Katılmıyorum
%72,73
İlhan AKIN


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.