Dünya! Dünya dedikleri bir gölgeliktir diyen Yunus Emre çok güzel bir tespitte bulunmuş, yüce Rabbimizde , dünya fani ahret baki buyurmuş.
2001 yılında Fransa'nın Langres şehrinde kısa dönem ramazanda görev yaparken son derece olgun bir Ürdünlü cemaati; ya imam Dünya fani ahret baki derdi. Herkese çok doğru söylemiş gerçekten bizim dediklerimizin bizim olmadığını anlıyoruz.
Ahrete gidenleri gördükçe meğer biz bir emanetçiymişiz, emanetin sahibi olan ALLAH, dünyaya geldiğimizde hiçbir şeyimiz yok iken o verdi o aldı ne diyelim. Eee ozaman hiç çalışmayalım mı ? diye düşünebiliriz. Evet hiç unutmayalım ki Müslüman çalışacak, miskin olmayacak, hem kendine hem başkalarına faydalı olacak. Peygamberimiz S.A.V. kıyamet kopuyor olduğunu görsen elindeki fidanı dik, mesajı çok anlamlıdır.
İki günü müsavi olan aldanmıştır diyen sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed'tir. Müslümanların kendi konusunda yorum yapan Hindistan eski başbakanı indire Gandi şöyle der: Dünyada en ileri olması gereken millet Müslümanlar olmalı , çünkü onların peygamberi iki günü bir olan aldanmıştır. Diyorsa onların insanlığa yön vermesi gerekir diyor, kabahat dinin bu emrinde değil,bu emirlerin gereğini yapmayan Müslümanlardır, sözleri bizleri çok düşündürmektedir.Ben kimim, nereden geldim, niçin yaratıldım, nereye ve ne ile gitmem gerekir? Sorusu bizlere ilham olabilir. Yüce rabbimiz bu dünya hayatı bir eğlence ve oyuncaktan ibarettir, diyorsa o zaman dün yada 3 şey elde edilir.
1-Evlat ve dost , 2-Mal , 3-Amel . insan ölünce onu üç şey takip eder, mezarın başına gelirler, evlat ve mal, geri dönerler,gidenle sadece dünyada yaptığı iyilikler ibadet yanında kalır.Demek ki dünya yalanmış , aslında yalan gibi fani dünya diyoruz ama bence yalan , geçici dediğimiz dünyada ebedi hayat kazanılıyor farkında mısınız ?
Bakın peygamberimiz S.A.V. Hz. Ömer'in omzundan tutarak " Ey Ömer dünyada garip bir yolcu gibi yaşa, sabah olduğunda akşamı bekleme " buyurur. Sevgili okuyucularım, dünyayı ve nimetlerini hoyratça kullanan , elinde ki sıhhatini, gençliğini,zenginliğini,makamını,ihtiyarlığını hoş yerlerde değil de boş yerlerde kullanan, çalan çırpan,döven söven, helal haram ver Allahım, kulun yer Allahım dersek hesabımızın çetin olacağını unutmayalım.Çünkü biz öleceğimize ve öldükten sonra hesap vererek, ya cennete ya cehenneme gidileceğine inananlardanız, insanın çalışmasından daha çok güzel bir nimet yoktur.
Hem dünya hem de ahret için çalışarak dengeyi ve terazinin topuzunu çok iyi ayarlayıp gülen ve sevecen bir Müslüman olmak en büyük özlemimiz olmak dileğiyle Nasrettin hocamızdan ibretli bir sahne dinleyelim. Hoca çarşıdan gelip evine gireceği sırada içeriden bir yabancının fırladığını ve sırtındaki çuvalla kaçtığını görür, hoca bunun hırsız olduğunu anlasa da onun peşinden koşmaz ve tam aksi istikamette ki mezarlığa doğru yönelir. Komşular hocaya ancak mezarlıkta yetişirler, "Hocam hırsızın ne tarafa kaçtığını bildiğin halde niye buraya geldiniz" deyince hocamız asırlara miras kalacak şu mesajı verir " Siz hiç merak etmeyin , o hırsız er veya geç bu mezarlığa gelecek " uyarısı hepimiz içinde geçerlidir.
Ne dersiniz sevgili okuyucularım. Bir zengin dostuma caminin borcunu ödemek için gittiğimde hocam ben o caminin borcunu ahret defterine kayıt ettirdim. Deyince çok duygulandım , ne mutlu burada ki imkanlarını ahiret servetine ve rabbine ödünç verenlere , Selam ve Dualarımla.