?Mescid-i Aksa? neden kutsal sayılıyor?

Son zamanlarda yaşanan olaylarla gündeme gelen, İsra suresinde de bahsi geçen ?Mescid-i Aksa? Kudüs?te bulunmaktadır. ?Kudüs? Filistin topraklarındadır. ?Mescid-i Aksa? Peygamberimiz Hz. Muhammed?in Miraç yolculuğunda uğradığı ve hicretten yaklaşık on yedi ay sonrasına kadar Müslümanların ?kıble? si kutsal bir mekandır.

 Kudüs şehrinde, yapılan son nüfus sayımlarına göre 800.000 kişi yaşamaktadır. Kudüs, üç İbrahim?i din olan Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan bir şehir olmaktadır. Kudüs şehri, birçok dini öneme sahip noktalara sahiptir. Bunların arasında, Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa bulunmaktadır.

"En uzak noktadaki mescit" anlamına gelen ?Mescid-i Aksa,? pek çok peygamberin gelip geçtiği, epeyce bir kısmının da içerisinde metfun bulunduğu, miraç yolculuğunda Hz. Peygamberimiz?in uğradığı ve Hicretten yaklaşık on yedi ay sonrasına kadar Müslümanlara ?kıble? olan bir mekan olmasından dolayı Müslümanlar nezdinde ayrı bir değere sahip olan kutsal bir mekandır.

Hz. Muhammed'in, Miraç gecesinde Kudüs?e gelerek ?Mescid-i Aksa?da? namaz kıldığı rivayet edilir.

Hz. Muhammed'in; ?Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir: ?Mescid-i Haram,? ?Mescid-i Aksa? ve benim bu mescidim (yani Mescid-i Nebî) .? buyurarak methettiği Mescid-i Aksa, hicretten on altı ay sonraya kadar Müslümanların kıblesi olarak kaldı. 638 (H.16) senesinde Hz. Ömer (RA), Suriye seferinde, Şam?dan sonra Kudüs?e uğrayıp Mescid-i Aksa?yı ziyaret etti. Uzun senedir kendi hâline terk edilen Mescid-i Aksa?da biriken ve etrafı kirleten pislikleri temizletti. Ezan okutarak cemaatle namaz kıldırdı. Yahudilere mescide emniyetle girmek hakkını tanıdı. Hıristiyanlara da, Yahudileri aralarına sokmamalarını tavsiye etti. Kudüs?teki kiliselere dokunulmaması için emir verip, Hıristiyanlarla antlaşma yaptı.

Bugün Kabe?ye çevresiyle birlikte ?Mescid-i Haram? denildiği gibi Mescid-i Aksa?ya da çevresiyle birlikte ?Harem-i şerif? denil­mekte ve bununla eski Kudüs?teki kuzeyi 321, güneyi 283, doğusu 474 ve batısı 490 m. uzunlukta olan ve yer yer 30-40 m. yüksekliğe ulaşan surlarla çevrili bu­lunan, içinde ?Kubbetü?s-sahre?nin de yer aldığı kutsal mekân kastedilmektedir.

BM Filistin?i İkiye Böldü

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu?nun 1947 de Filistin topraklarının Araplar ve Yahudiler arasında bölünerek, Kudüs?e Uluslar arası statü tanınmasını onaylamasıyla birlikte Filistin?in yok oluş süreci başladı. Aradan geçen 68 yıl içinde İsrail toprakları büyürken Filistin haritası küçülmeye başladı.

Aslında bölgede her şey 1917 yılında imzalanan ve Osmanlı?dan kopuş anlamına gelen Balfour Deklarasyonu?nun imzalanması ile başladı.

İngiliz bakan Arthur Balfour, Siyonistlerin lideri Lord Rotshild?e resmi bir mektup yazdı ve İngiltere?nin Filistin?de bir Yahudi devleti kurulması için Siyonistleri sonuna kadar destekleyeceğini yazıyordu. Bu mektup ?Balfour Deklarasyonu? olarak tarihe geçti. Bu deklarasyon uyarınca Yüz binlerce Yahudi Siyonizm projesi kapsamında İngiliz mandası altındaki Filistin?e göç ettiler.

Planlı Yahudi göçü ve bunun sonucunda Filistin?de Arapların 6?da 1?i kadar çoğalan Yahudi nüfusuna karşı bir tepki olarak Nisan 1920?de iki büyük Filistin ayaklanmaları yaşandı.1947'de İngiltere, Filistin sorununun çözümünü Birleşmiş Milletler?e devretti. Birleşmiş Milletler Filistin?i iki parçaya bölüp %56.5'ini Yahudilere, %43.5?ini Araplara vermeyi teklif etti. Filistin bu fikre sıcak bakmamasına rağmen, 33 ülkenin oyuyla bu plan kabul edildi.

Aradan geçen 68 yıl içinde İsrail her fırsatta Filistin'i yok etmek için uğraştı. Bunun sonucunu da aldı. Filistin'in yüzde 43.5 olan toprak parçasından geriye gittikçe azalan bir toprak parçası kaldı.  Arka arkaya gelen İsrail hükümetleri, Batı Şeria'nın 5800 km karelik yüzölçümünün yüzde 40'ından fazlasını yerleşim ve bağlantı yolları inşası için müsadere etti.

İsrail ayrıca Kudüs kentinin yüzölçümünün yüzde 50'den fazlasını kontrol altına aldı.

Günümüze kadar Mescid-i Aksa ile ilgili yaşanan olaylar:

*21 Ağustos 1969: Denis Ruhan adlı bir Yahudi Mescid-i Aksa?yı kundaklama girişiminde bulundu.

*Nisan 1980?de Meir Kahane, Mescid-i Aksa?nın bir köşesine patlayıcı madde koyarak patlatmaya çalıştı.

*08 Nisan 1982?de bir kez daha Mescid-i Aksa?nın ana girişine patlayıcı madde yerleştirildiyse de cami görevlileri tarafından patlamadan ortaya çıkarıldı.

*10 Nisan 1982?de Meir Kahane taraftarlarından bir grup militan, zorla Mescid-i Aksa?ya girmek istedi.

*21 Mart 1983?te Mescid-i Aksa?ya gizli bir yoldan girmek için tünel açıldığı tespit edildi.

*14 Ocak 1986?da Knesset üyesi bazı parlamenterler askerlerin koruması altında Mescid-i Aksa?ya girmek istediler.

*08 Ekim 1990 tarihinde Mescid-i Aksa?ya yönelik saldırıda 30 Filistinli hayatını kaybetti, 800?e yakını yaralandı.

Hoşçakalın.  


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.