Siyasi anlayış ve hukuk

Belediyelerde daimi işçi olarak çalışan bir kişi, Belediye Meclis Üyesi olarak seçilir ve Belediye Başkan vekili olabilir mi?

İl Özel İdarelerinde daimi işçi olarak çalışan bir kişi, İl Genel Meclis Üyesi olarak seçilir ve İl Genel Meclis Başkanı olabilir mi?

Danıştay Birinci Dairesi E:2008/1444 ve K:2009/334 sayılı karar;

İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 03.08.2010 tarih ve 22340-40412 sayılı yazı ile, Belediyede daimi işçi olarak çalışanların, Belediye meclis üyesi, İl Özel İdaresinde daimi işçi olarak çalışanların, İl Genel Meclis Üyesi olup olamayacakları hususunda 81 vilayete gönderdiği 2010/53 sayılı genelgesi aşağıya çıkarılmıştır.

Belediye veya il özel idaresinde çalışan daimi işçinin, işçilik görevinden ayrılmadan aynı zamanda Belediye Meclisi Üyeliğini, veya İl Genel Meclis Üyeliğini yürütüp yürütemeyeceğine ilişkin olarak Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğinin Danıştay?dan istişari görüş istemi neticesinde, Danıştay Birinci Dairesinden almış olduğu 18.02.2009 tarih, E:2008/1444 ve K:2009/334 sayılı kararda;

?4857 sayılı iş Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun, belediye meclisi ve İl Genel Meclisinin görev ve yetkilerini belirleyen hükümleri ile söz konusu meclislerin toplantı ve görüşme yapma, komisyon oluşturma, komisyon çalışmalarında görev alma, başkanlığa vekalet etme ve benzeri konuları düzenleyen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde söz konusu konu kamu kurumlarında çalışan daimi işçilerin, işçi olmalarından kaynaklanan statüleri ile aynı tüzel kişilikteki meclis üyeliği statüleri birbirleriyle çatışmakta, dolayısıyla meclis üyesi sıfat ve yetkilerini kullanarak aynı tüzel kişilikte karar alma, denetim ve yaptırım süreçlerine katılmalarının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, belediyede veya il özel idaresinde çalışan daimi işçinin görevinden ayrılmadan aynı belediyede meclis üyesi veya aynı il özel idaresinde il genel meclisi üyesi olarak görev yapamayacağı? şeklinde görüş ihdas edilmiştir.

Bakanlığımızın görüşü de anılan karar doğrultusunda olup, konunun İliniz Özel İdaresi ile iliniz dahilindeki belediyelere duyurulmasını rica ederim. Bu yazı Bakan Adına Müsteşar Yardımcısı imzası ile 81 vilayete 03.08.2010 tarihinde gönderilmiştir.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Danıştay Sekizinci Dairesi E:2010/8752 ve K:2012/467 sayılı karar;

... Madde hükmü uyarınca işçi niteliğini haiz kamu görevlilerinin 2839 sayılı kanuna göre aday olabilmek için görevlerini bırakmaları gerekmemektedir.

Bir başka ifadeyle; alıntısı yapılan yasa metinlerinden açıkça anlaşıldığı üzere, belediye meclisi veya il genel meclisi üyesi seçilebilmek için adayların işçi kadrosunda ifa ettikleri görevlerinden ayrılmaları yolunda yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır.

?

Anayasamızın alıntısı yapılan hükümleri uyarınca; çalışma, kamu hizmetine girme ve seçilme gibi hak ve ödevlerin kullanımının ancak Yasa hükmü ile sınırlanabileceği tartışmasız olup, Devletin bu hakların kullanımını engelleyen sınırları kaldırmakla yükümlü olduğu açıktır. Her ne kadar gerek 5302 sayılı İl Özel İdaresi yasasında, gerek 5393 sayılı belediye yasasında, gerekse 2972 ve 2839 sayılı yasalarda il genel meclisi veya belediye meclisi üyelerinin bu görevleri ile beraber daha önce ifa etmekte oldukları işçilik görevini aynı anda ifa etmelerine cevaz veren bir hüküm bulunmamakta ise de, bu iki görevi aynı anda yürütmelerini yasaklayan bir hüküm de anılan yasalarda yer almamaktadır.

Bununla birlikte yasal bir boşluk bulunmasına ilişkin hukuki durumun, Anayasa ile vatandaşlara tanınan hakların kullanımı engelleyecek şekilde kişi aleyhine yorumlanarak düzenleme yapılması ve işlem tesis edilmesi, Anayasanın hakların ancak yasa hükmüyle sınırlanacağı yolundaki temel prensibine açık aykırılık teşkil edecektir.

Bu duruma göre, İl genel meclisi veya belediye meclisi üyesi seçilebilmek için devam etmekte olan işçilik görevinin bırakılması gerektiğine ilişkin veya bu iki görevin birlikte yürütülmesini yasaklayan açık bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen;? diye devam eden dava 10.12.2012 gününde oy çokluğu ile karar verildi, diye bitiyor.

Bu kararlardan anlaşılan: Belediyelerde işçi olarak çalışan bir kişi, Belediye Meclis Üyesi olarak seçildiğinde, Belediye Başkan vekili olabilir mi? Evet olur. Vekalet görevi bittiğinde de ertesi gün asıl işine döner!

İl Özel İdarelerinde işçi olarak çalışan bir kişi, İl Genel Meclis Üyesi olarak seçildiğinde, İl Genel Meclis Başkanı olabilir mi? Evet olur. Vekalet görevi bittiğinde de ertesi gün asıl işine döner!

Yani, kurum çalışanı olarak bazı günler masanın bir tarafında, aynı kurumda çalışan bir siyasi olarak ise bazı günler masanın öbür tarafında. Örnekler çoğaltılabilir!

Bu anlayış, çalışan kişinin hizmet verdiği kurum ve aynı kişinin yapması gereken siyasi çalışma disiplini açısından uygun mu?

Hukuk açısından uygun olan bir şey, siyasi açıdan her zaman uygun olur mu? Tabii ki İşine gelen uygun, gelmeyen değildir diyebilir!

Bütün iyi niyetimle ben de uygundur demek istiyorum! İyi ama, ne kadar iyi niyetli olursanız olun çalışma disiplini açısından bir taraf ihmal edilmiş olmaz mı?

Hoşça kalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.