Teşekkürü de, Eleştirmeyi de Bilmeliyiz!

Devletin yaptırdığı yol, asfalt, köprü, kaldırım, aydınlatma, binaların dış görüntüleri, kavşaklar, şehir merkezindeki kaldırım taşlarının teraziye uygun döşenip döşenmediği, çiçeklendirme, ağaçlandırma, telefon ve kanalizasyon kapakları, standartlara uygun olmayan hız kesicileri, köylere yapılan hizmetler, su isale hatlarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, ihata duvarları, yer üstünden çekilen elektrik ve telefon kablolarının çirkinliği, valilikten, ilgili müdürlüklerden, belediyeden, hastanelerden vb. kurumlardan alınan hizmetlerden hiç mi şikayetimiz veya memnuniyetimiz yok?

Köyümüzde, kentimizde sarkık bir şekilde duran elektrik ve telefon kablolarının çirkinliği, kasisli yollar, şehir içinde büyümekte olan bir kısım ağaçların diplerindeki ve şehir merkezindeki bazı boş alanların çirkinliklerini görmüyor muyuz? Bunlar bizleri rahatsız etmiyor mu?

Yapılan kaldırımlardan yürümek çok güzel. Peki, yerinden oynayan veya terazisi bozuk olan kaldırım taşları ile ilgili gerekli yerleri arayarak şikayetimizi yapıyor muyuz? Yoksa ayağımız burkulup doktora gidince mi aklımız başımıza geliyor?

Resmi kurumlardan veya hastanelerden yeterli hizmeti alamadığımızda veya bir memurun vatandaşa, memura yakışmayan tarzda bir davranışını gördüğümüzde gerekli yerlere tepkimizi münasip bir şekilde gösteriyor muyuz?

Dökülen asfaltın zamanla bozulmasından oluşan çukurlarda biriken yağmur sularının, önümüzden geçen araçlar vasıtasıyla sıçrattığı çamurdan olan rahatsızlığımızı ilgili yere bildiriyor muyuz?

Yapılan hizmetlerden beğendiklerimizi ilgililerle paylaşıp teşekkür ediyor muyuz?

Yoksa bu olumsuzlukları nasıl olsa birileri ilgili yerlere bildirir mantığı ile mi yaşıyoruz. İyi ama vatandaşlık görevimizi yapmaz, belediyeyi, valiliği, özel idareyi veya ilgili kurumları uyarmaz ve sadece eleştirirsek bu davranış doğru bir davranış mıdır? Unutulmamalıdır ki kurumlar insanlar tarafından idare edilir. Herkesin hatası veya kusuru olabilir!

Hiç şüphesiz insanımız her şeyin en güzeline layıktır. Yapılan hizmetler için ilgililere teşekkür etmesini de, yanlış veya hataları gördüğümüzde ilgili yerlere bildirmesini de, varsa çözüm önerilerimizi de sunmalıyız!

Devlet, vatandaşı için vardır. Hizmeti ya yaparsınız, ya da yapmazsınız! Hiçbir hizmet, yapmış olmak için yapılmaz!

Akıl akıldan üstündür. Herkes eleştirisini yapmalı, çözüm konusunda fikrini söylemelidir. Bunu sade vatandaş olarak da, kurumlarda görev yapanlar olarak da, siyasette yerini almış her partili teşkilat üyesi olarak da hiç çekinmeden makul ölçüler içinde mutlaka yapmalıdır!

Hiç kimse gelecek kaygısı ile doğruyu söylemekten ve yapmaktan çekinmemelidir! Çünkü geleceği ancak Allah bilir!

Yapılmayan uyarılardan kaynaklanan her türlü sorumluluğun üzerimizde vebal olduğunu bilmeliyiz!

Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.