Keçi İle Eşek!

Bir adamın bir keçisi, bir de eşeği varmış. Keçi, adamın eşeğe daha büyük ihtimam gösterdiğini, onu daha çok yemlediğini görünce kıskanmış. ?Bu eşeğe niye benden daha fazla yediriyorlar?? demiş. Bir kurnazlık düşünmüş. Eşeğin karşısına geçmiş, ona:

?Ne olacak senin bu halin? Değirmene seni koşarlar, taşını çevir dur; sırtına koca yükü atarlar, götür dur. Rahat yüzü gördüğün yok. Bu hayat çekilir mi yahu??

Eşek uzun kulaklarını dikmiş, öylece dinlemiş. Belli ki etkilenmeye başlamış. Keçi devam etmiş:

?Ben senin yerinde olsam, bir hendeğin yanından geçerken kendimi atarım hendeğe, saralı gibi debelenirim. Böylece birkaç gün dinlenirim.?

Eşek ne yapsın, keçinin sözlerine inanmış. Bir hendeğin yanından geçerken kendini hendeğe bırakmış. Her tarafı yara bere içinde kalmış. Sahibi bir veteriner hekim getirtmiş. Veteriner hekim eşeği incelemiş, ötesine berisine bakmış, en sonunda şöyle demiş: ?Bir keçi ciğeri bulup kaynatacaksın, suyunu bu hayvana içireceksin. İyileştirmenin başka yolu yok.? Adamcağız ne yapsın, veteriner hekimin sözlerine uymuş, keçiyi gözden çıkarmış!

Sonuç; ?Başkasına kötülük için düzen kuran kimse kendi kuyusunu kazmış olur.?

Şeytanın Şeytanlığı!

Hikaye bu ya, ?Dünyadaki her türlü kötülüğün sorumlusu olarak gösterilen şeytan, üstüne yüklenen bu ağır suçlamadan bıkmış, Bir gün bir fırsat yaratayım da insanlar ne kadar iyiliksever olduğumu anlasınlar demiş.

Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineği sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış.

Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş. Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış. Buzağı yerinde debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşemiş ve sonunda yular hepten çözülmüş.

Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasına çarpmış ve bütün sütler yere dökülmüş....

Sağdığı süt ziyan olunca siniri tepesine çıkan genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına vurmasıyla yavru kan içinde yere yıkılmış.

Yavrusuna saldırılmasına kayıtsız kalmayan inek bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, elindeki tüfekle ateş ederek ineği öldürmüş.

Silah sesini duyan koca koşup gelmiş. Karısını yerde cansız yatar, babasını da elinde tüfekle görünce, belinden silahını çekip, tek atışta babasını öldürmüş.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam bu kadar acıya dayanamayacağını düşünüp, bir kurşun da kendi kafasına sıkarak canına kıymış.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan;

?Bu felaketi de bana yüklerler. Buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi??? demiş!

Günümüz ve Dünya siyaseti maalesef böyle yapılıyor. Şeytan, şeytanlığını şeytanca yapıyor. Benim buradaki suçum ne ki diyerek şanına yakışır şekilde dalgasını da geçiyor!  Herkese karşı, her an ve daima uyanık olmak lazım! Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.