Düzce basınında 22.11.2017 tarihinde şöyle bir haber çıktı.
?İdarede birliğin sağlanması, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesi, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun tesis edilmesi için gereken tedbirlerin alınmasını görüşmek ve kararlaştırmak amacıyla gerçekleştirilen toplantıya İlimiz valisi Zülkif Dağlı, vali yardımcıları, kaymakamlar, kamu kurum ve kuruluşlarının amirleri katıldı.
Düzce Valisi Sayın Zülkif Dağlı, İl İdare Şube Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada; Vatandaş odaklı yaklaşım çerçevesinde, tüm kurum ve kuruluşlarda hızlı, etkin, kaliteli hizmet sunulmasının, yapılan tüm iş ve işlemlerde adalet, eşitlik ve şeffaflık anlayışıyla hareket edilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Bu doğrultuda gerekli tüm tedbirlerin alınması ve aksaklıkların giderilmesi konularında kurum amirlerine talimat verdi!
Kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanacak tasarruf tedbirleri ile resmi taşıt kullanımlarındaki uygulamalar, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve kurumlar arası diyaloğun arttırılması, iş ve işlemlerin takibi, etkin ve hızlı biçimde sonuçlandırılması hususlarında kurum müdürlerine tavsiyede bulundu.
Şehit aileleri ve gazilerin kurum amirleri tarafından sadece belirli günlerde değil, sık sık ziyaret edilmesini istedi. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında engelli vatandaşların rahat erişim sağlayabilmesi için gerekli fiziki düzenlemelerin yapılması konusunda kurum amirlerini uyardı.?
Mesela; Bir kuruma işiniz için gidiyorsunuz ve herhangi bir konu hakkında bilgi alacaksınız. Cevap; O konu ile ilgili arkadaş 3, 5 veya 10 gün izinli. Size 3, 5 veya 10 gün sonra gel diyorlar. Böyle bir cevap doğru mu? Bu örnek belki her kurum için geçerli değil, ama vatandaş zaman zaman bu tür cevaplarla karşılaşabiliyor!
Dünkü yazımda da belirtmiştim. İşin küçüğü büyüğü olmaz. İş iştir ve her iş önemlidir. Sizin için önemsiz gibi görünen bir iş başkaları için hayati bir önem taşıyor olabilir!
Malum herkesin bildiği bir deyim vardır. Birçok esnafın işyerinde şöyle bir yazı asılıdır duvarda. ?Müşteri velinimetimizdir.? İşyerimize gelen vatandaş, o işyerinde çalışan kişi için bir velinimettir. Neden? Çünkü o vatandaş olmazsa, kurumlardaki görevlilerin hiçbiri bir anlam ifade etmez de onun için! İşi için kurumlara gelen vatandaşlara karşı çok hassas olunmalıdır!
Sayın valimiz Zülkif Dağlı çok önemli bir konuya temas etmiştir. Kendilerini tebrik ediyorum. Sayın valimizin yaptığı bu konuşmayı her kurum müdürü canı gönülden benimsemelidir.
Kıssadan Hisse!
Halife Hz. Ömer bir gün bir evin yanından geçerken içeriden bir ses duyuyor. Kadının üç çocuğu var ve onları güya doyurmak niyetiyle tencerenin içine koyduğu taşları, çalı çırpıyla kaynatıyor. Bir taraftan da beddua ediyor:
?-Ömer ya Ömer, Allah?ından bulasın!?
Halife Ömer yanaşmış:
?-Ey kadın Ömer?den ne istiyorsun??
?-Kocam kaçtı gitti, evim başıma yıkıldı, yandı. Ömer?e beddua etmeyeyim de kime edeyim??
?-Peki ama Ömer?in günahı ne? Başına gelenleri o biliyor mu??
?-O halde başa geçmeseydi, mademki halifeliği kabul etti, vebali onun boynuna!?
Hoşçakalın.
