Yüksek Hızlı Tren anlayışı ve getirdikleri!

*Türkiye?den iki arkadaş birlikte İtalya?ya gitmiş. Uçağa yetişebilmek için Yüksek Hızlı Trene (YHT) binmeleri gerekiyor. Fakat karayoluyla gittikleri için otobüs yolda biraz gecikmiş.

İki arkadaştan biri, otobüsten iner inmez treni kaçırmamak için koşa koşa tren istasyonuna gitmiş.

Tren gelmiş ama arkadaşı valizlerle birlikte arkadan geldiği için, önden giden arkadaş trenin gidişini kapının eşiğine oturarak engellemiş.

Trenin kapısı kapanmadığı için de tren hareket edemiyormuş.

Güvenlik gelmiş arkadaşı oturduğu yerden kaldırmaya ama nafile. Önden giden arkadaş treni geciktiriyor ki arkadaşı geride kalmasın o da trene yetişsin.

Bu arada 5 dakikalık bir süre geçtiği için tüm İtalya?da tren hatları otomatik olarak durmuş.

Neden? Trenin durduğu yerden kalkması gecikince sistem kendisini otomatik olarak kapatıyor, acaba ülke genelinde önemli bir arıza mı var diye de ondan!

*Aynı arkadaş İtalya?da şehirlerde dolaşırken şehir içindeki otomobillerin çok küçük olduğunu görüyor ve sebebini soruyor.

Meğer İtalya?da insanlar şehirlerarası yolculukları YHT ile yaptıklarından otomobil sadece şehir içinde kısa mesafeler için kullanılıyormuş.

Bizdeki gibi 1600, 2000, 2500 motor gücünde otomobillere binmeyi gereksiz olarak görüyorlarmış.

Neden? Hem ucuz otomobil, hem az yakıt, hem daha az masraf, hem trafik kazası olmuyor veya oluyorsa da çok az oluyor, hem hava kirliliği olmuyor, hem de beyin ve vücut yorgunluğu olmuyor!

Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama adamlar sistemi kurmuş ve sistem işliyor. Bir sefer masraf yapmakla insanına kolay ulaşım sağlamış. Son model, pahalı ve lüx araç alımının önüne geçerek araçlar için ödenecek parayı çok aza düşürmüş. Araç için yakıta verilecek parayı aza indirmiş. Az yakıt harcanmasından dolayı hava kirliliğinin önüne geçmiş. Trafik kazalarını yok denilecek kadar aza düşürmüş. Direksiyon başında çok fazla vakit harcanmadığı için insanların hem boşa vakit harcamalarının önüne geçilmiş, hem de yorgunluk ve stresten uzak kalmaları sağlanmış!

Kurulmuş olan sistemi bozmak kolaydır. Oturursun kapının eşiğine bozarsın adamın sistemini ama önemli olan o sistemi kurabilmek ve kurulan sistemi bozmadan devam ettirebilmektir. Ne dersiniz?

Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.