Covid-19) Pandemisinin 2020’de olacağını nasıl bildiniz? (1)

02 Nisan 2020 tarihinde Beyaz TV’de yayınlanan “Ne Var Ne Yok” program yapımcısı Türker Akıncı’nın, Araştırmacı Yazar, Program yapımcısı Ertan Özyiğit ile yaptığı programın özeti: 

Pandemik hastalık nedir? Dünya genelinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıklara verilen bir isimdir.

“Türker Akıncı, Ertan Özyiğit’e soruyor, Korona virüs pandemisi yaşanmadan önce siz bu virüsün olacağını daha önceden nasıl bildiniz? Korona virüs sürecine dair bundan sonra bizleri ne bekliyor? Cevap: Ben kahin değilim ama bu işin izini süre süre geldim bu günlere. Bu iş, The Economist’in 1988,  2013 yıllarında dünya ekonomisinin ne olduğunu gösteren bir kapakla başladı. 2017’deki kapağı ile devam etti. Kapaktaki resimlerin birinde The Hermıt’in kendisi ve elinde de bir sarı lamba var. 2017’deki The Economist’in kapağını alıp, The Economist 2020 kapağının yanına koyup olayı öyle değerlendirmek lazım.  

2020 yılı kapağının en alt satırında dünyaca tanınmış hemşire Nightingale’nin adı yazılıdır. Bu hemşire aynı zamanda MI6 ajanıdır. Bir dönem Kırım’da salgın bir hastalık olmuştu. Kırım’a o dönem o hastalık için gitmişti. Elinde feneri olan bu kadın, akşamları hastaları ziyaret ederken fenerle dolaştığı için bu kadına ‘sarı fenerli kadın’ derler.  2020 kapağının üzerindeki ilk 20 kırmızı, diğer 20 ise yeşil renkte yazılıdır. Bunun anlamı şudur: Göz testlerinde 20’de 20 görmek diye bir şey vardır. 20’de 20 görüyorsanız çok iyi gören, keskin bir göze sahipsiniz demektir. Bu aynı zamanda renk körlüğü testidir de. Bu kapak baştan sona hastalıkla ilgilidir. Kapak Raphael’den bahsediyor. Raphael sarı elbiselidir, şifacı özelliğe sahiptir… 

2020 The Economist dergisinin üzerindeki büyük yazıları herkes görür zaten. Önemli olan görünmeyecek kadar küçük yazılmış yazıları görmektir. Orada ‘vısıon’ kırmızı ile yazmış, yani görme-önsezi anlamında, buradan aşağıta bak diyor. Bu işlerden anlayabilmek için empati kurmak lazım. Ben üç yıl önce çıkan derginin üzerindeki kapakta sarı fenerli kadını gördüğüm için tamam dedim! 2020 yılı hastalık yılı olacak. 2020 bir şeyin başlangıcıydı. 2017-2018-2019 kapaklarındaki yaklaşımlar bunları bize söylemişti zaten. The Economist 2017 dergisinin üzerindeki resimde ‘death’ yani, büyük bir ölüm geliyor diyordu!...

Türker Akıncı asıl amaç nedir diye soruyor? Cevap: Beni evimden alıp buraya getiren şoför yolda dedi ki; Yollar sakin olunca ne kadar da rahat geldik. Böyle düşünerek bir anda insanların olmamasını düşünüyorsunuz. Adam sana baktığı zaman kalabalık olarak, sayı olarak görüyor. Bir insan için bundan daha ağır bir şey yoktur. Şimdi haberlerde ölü sayılarını konuşuyoruz. Ama onların her biri yaşanmış bir hayat ve sevdikleri vardı. Başka şeyler konuşmamız lazımken sayılarla konuşuyoruz. Ne kötü değil mi? Üst akıl dediğimiz yapı nüfusun daha fazla ilerlemeden bu işin halledilmesi lazım diye hesap etti. Dünya nüfusu şu an 7.5 milyar. 2009’da bir programda rahmetli Kadir Mısıroğlu bundan sonraki saldırının virüs ile olacağını söylemişti! Yani bu işi bir üst akıl planladı… 

Para sahipleri tapınakçılarla birlikte ünlü "Jak dö mole"nin yakılmasıyla birlikte bütün paralar birilerinin koruması için birilerine verilmiştir. Bunlardan bir tanesi ünlü Medici ailesidir. Medici ailesinin sonu geldikten sonra bu paralar Rothschild ailesine geçmiştir. Rothschild, Rockefeller, ABD taraflarını yanlış okumamak lazım. 1860’da Rothschild’in mal varlığı dünya mal varlığının 4 katıydı. Böyle bir yapıyı, parayı bunlara teslim eden akıl dedi ki artık bu parayı dağıtma vakti geldi. Bunlar o zaman Aynı soydan, aynı isimden 1200 kişilik bir aileydi. Dediler ki; bir günde yok olursun. Parayı dağıtacaksın. Bunlar Rothschild’in evinde oturdular ve Rothschild parayı orada Morgan’lar, Rockefeller vs. gibi diğer ailelere de dağıttı. Üst akıl için bundan sonra parayı kontrol etmek daha rahat oluyor... 

Bir satrançta nasıl kaybetmezsiniz? Bir şey yapmazsan kaybetmezsin veya iki oyuncu da sen olman lazım ki kaybetmeyesin. Beyaz ve siyah gibi. Bunları anlamadığınız sürece bunları çözme şansınız olmaz. Bir tarafa Rothschild, bir tarafa ABD’nin derin devletini koyup bunları kavga ediyor gibi görmek doğru değil! Bakın 1943 tarihli bir belge getirdim. Bu belgede bir tane adamın el yazısı var. El yazısı ile yazılmış olan o belge, Roosevelt ile birlikte dünyayı Yalta’da paylaştığı belge. Zannediyorsunuz ki ABD ile Rusya birbirlerine kızgınlar ve devamlı kavga halindeler. Olayı böyle okursanız Rothschild ile ABD derin devletini de böyle okumuş gibi olursunuz! O gün için Roosevelt ile Stalin iki kutuplu bir dünya ile dünyayı bir şekilde yönetmeye karar vermişler. İkisinde de atom bombası vardı. Bir tarafta 1600, bir tarafta da 900 küsur. Onlar eğer birbirlerine bomba atsalardı ki hep korku imparatorluğu ile yönetmeye çalıştılar...

Buradan biraz sonra koronaya geleceğiz, aynı imparatorluk devam ediyor. Küba’ya nükleer bir füze gidiyordu diye Amerikan halkını bir şekilde korkutarak kullandılar. Rusya için deTürkiye’yi orada nükleer silahlar var diyerek Ağrı dağını kullandılar. İki tarafı da her an bomba gelebilir diye böyle idare ettiler. Öyleyse gerçek oyuncular kim onu belirleyelim. Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Churchill anlaştılar. Churchill ABD’ye, gel ne istiyorsan verelim size dedi… Bundan sonra operasyon liderlere olacak…  Çin şimdilik bu virüs işinden sıyrılıyor, ama batı şu an çok kötü. Batı bunun acısını Çin’den çıkartır. Çin’e denilecek ki bize tazminat ödeyeceksin…  

Şu an korona virüs olayında gerçekten aktör kim, bu iş nereye evrilecek? Özyiğit; Bu bir kere benim baktığım yerden biyolojik savaş olarak görünüyor. Dünyanın gayri safi milli hasılası 81 trilyon dolar. Borcu ise 286 - 300 trilyon dolar. Türevleri, alacakları da düştükten sonra elimizde 50 trilyon dolar kalıyor. Peki bu 50 trilyon doların alacaklısı kim? Alacaklısı kimse bunları yapanın hepsi odur… 

ABD’nin borcu 22 trilyon dolar. Yani bütün dünyanın sahibi durumunda olan, mesela sizin 50 trilyon dolar alacağınız olsa ölmek ister misiniz? Bu kadar varlığa sahip olarak bir virüs çıksa bunu daha önceden bilmek istemez misiniz? Bu kadar laboratuvarı nereye koydun şimdi? Sen şimdi bana Koronavirüsün bir yarasadan çıktığını mı demek istiyorsun? DSÖ bu konuda kullanılıyor. Peki DSÖ neden geç verdi bu koronovirüs haberini? Herhalde bilinçli olarak vermiştir… 

29.04.2018 belgesine göre Pentagon hem biyolojik silahlar konusunda, hem de böcekler konusunda bir çalışma yaptı. Pentagon’un dünyanın 25 ülkesinde bu işler için laboratuvarları var. Virüsler, bakteriler ve toksinlerle ilgili çalışmalar yapmış. Ve yüz binlerce isteksiz insan, buna toplama kampları da dahil olmak üzere zorla onlara, sistematik olarak tehlikeli patojenlere, diğer tedavi edilemez hastalıklara maruz bırakılmıştır. Yani araştırmalar yapılmış. Bu çalışmalar 25 ülkede yapılmıştır…  Devamı yarın. Hoşçakalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://duzcetv.com sorumlu tutulamaz.