İlimizde siyasi parti teşkilatları, bazı dernekler kongrelerden önce-sonra, ilimize atanan birçok bürokrat, ilimiz veya çevre ilçelerde seçim kazanan belediye başkanları, seçilen milletvekilleri vb. birçok kişi yerel basını ziyaret ederler. Yerel basın da aynı şekilde fırsat buldukça bürokratlara veya siyasilere iade-i ziyarette bulunurlar. Niçin?
Çünkü yerel basın bir şehrin aynasıdır, topluma yön verir, bilgilendirir, yerelde yapılan hizmetleri kamuoyuna yansıtma aracıdır. Bir şehrin büyüklüğü ve gücü yerel basına bakılarak değerlendirilir de onun için!
Yerel basında çıkan haber veya köşe yazıları o bölge insanı için ne anlam ifade eder? İçinde bulunduğumuz toplumu meydana getiren insanların karşılaştığı tüm sorunlar hepimizi ilgilendirir. Çünkü insanların yaşadığı problemler hepimizin yaşadığı veya ihtimaldir ki yaşayacağı problemlerdir. Üç beş kişi bir araya geldiğimizde yaşadığımız bölgede karşılaştığımız sorunları karşılıklı konuşup tartışmıyor muyuz? Tartışırken de zaman zaman bizi idare edenlerden şikayetçi olmuyor muyuz? Oluyoruz. Peki şikayetçi olduğumuz sorunları bizi idare edenlere nasıl ileteceğiz? Bunun birçok yolu vardır.
Mesela mahalle ile ilgili problemimizi mahalle muhtarına, belediye ile ilgili olan problemimizi Beyaz Masaya (153), çok özel veye gizli bir konu ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi olan CİMER’e yazarız.
Vatandaş olarak derdimizi muhtara anlattığımızda muhtar konu ile ilgilenmemişse veya ilgilenmiş ama onun da konuyu aktardığı kurum, konu ile ilgilenmemişse, Beyaz Masayı aradığımızda belediye derdimize çare olmamışsa, Cimer’e yazıp oradan da yeterli bir sonuç alınamamışsa vatandaş o zaman ne yapar? Bence aklına gelen her türlü şeyi yapar veya yapmak ister!
Vatandaş, kardeşim ben problemimi silsile yolu ile anlattım ama derdime derman bulamadım der ve bu sefer de problem çeşitli şekillerde ortaya çıkar. Bunlardan bir tanesi de basına intikaldir. Problem, yazılı veya görsel basında yerini bulur.
Burada hemen şöyle bir anekdot anlatmalıyım: İlçe olarak idare edildiğimiz zamanlarda zamanın kaymakamı benim de görevde olduğum bir zaman diliminde bir konu hakkında bizlere konuşurken şöyle söylemişti. Siz siz olun, kapınıza gelen vatandaşın problemini çözün. Aksi halde vatandaş, problemini çözeceği veya çözdürebileceği bir makam bulur ve o problemi yine siz çözmek durumunda kalırsınız. Problemi siz çözün ki erkeklik sizde kalsın!
Bu köşede yaklaşık 10 yıldan beri yazmaya gayret ediyorum. Zaman zaman tereddütlü konularda doğrunun ortaya çıkması adına, belki de insanların bir anda aklına bile gelmeyen bazı konulara değiniyorum. Bunlar bu köşede veya Düzce’de köşe yazarlığı yapan diğer arkadaşların da köşelerinde gündem yapılıyor. Yani kamuoyunun dikkatine sunuluyor. Dile getirilen konuların birçoğu da izaha muhtaç konulardır!
Basın, basını ziyaret edenler için önemliyse, basın takip ediliyorsa, basında çıkan veya gündeme getirilen bazı konularda izaha muhtaç konular varsa bunların açıklanması gerekmez mi?
Gerçekten inanıyorsak “Yerel Basın, yerelde yapılan hizmetleri kamuoyuna yansıtma aracıdır. Yerel basın, bir şehrin aynasıdır, topluma yön verir. Bir şehrin büyüklüğü ve gücü yerel basına bakılarak değerlendirilir!”
