Keleş?in Koruması Ne İşe Yarar?

Herkes merak ediyor tabi yanından bir saniye ayrılmayan yakın koruma ne işe yarıyor. Başkanı parklar konusunda, bazalt asfalt konusunda olduğu gibi savunmak bize kaldıysa bu korumanın tek yeteneği saldırmak.

Kesin askerde ileri gözetleyiciydi. Neyse laf ebeliğine gerek yok, biz köşemize dönüp asıl konumuza girelim.

Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş basına bir iftar verdi. Herkes oradaydı, bütün basın mensupları, belediye meclis üyeleri. Başkan ayrım yapmamış, kendisini en çok eleştiren meclis üyesini hemen sağ tarafına oturtmuş. Sağ olsun MHP?li Meclis Üyesi Sayın Katırcıoğlu?da başkanı kırmamış.

Herhalde oraya oturmadan önce ? Başkan ben seni çok eleştirdim, bağırdım çağırdım kusura bakma ekmek parası? demiştir. Başkan da  ? Olur mu öyle şey Ercan?cım ne demek, siyaset bu, olur böyle şeyler takma kafanı gel şöyle yanıma otur da kardeşlik mesajı verelim? demiştir sanırım.

Tabi bu işin espri tarafı. Ama görülen o ki başkanın bu hareketinden rahatsız olanlar var.
Neymiş efendim basına verilen iftara meclis üyeleri de katılmışta başkan böylece uyanıklık yapmış onlara ayrıca iftar vermekten kurtulmuş. Hiç aklıma gelmemişti. Beyin bedava.

Devam ediyorlar sonra neymiş efendim başkan sorulara cevap vermeyince bazı basın temsilcileri oradan uzaklaşmış. Bazı demeye gerek yok, yalana da gerek yok. Kimin ayrıldığını Uganda Türkiye Büyükelçisi?nin Uganda Fen Lisesi 9. Sınıfta okuyan kızı da biliyor.

Başlıkta sorduk ya başkanın bu koruması ne işe yarıyor diye boşuna sormadık. Bakın başkanı savunmak yine bana düştü.

Kişi hangi gözle bakmak isterse o gözle görür o iftarda ki sahneyi. İçinde fesat tohumları besliyorsa, halkı yönlendirmeyi amaçlıyorsa, amacı başka ise tam da bunları der işte. Zihniyet meselesi bu. Neyi nasıl gördüğün önemli.

Ben o masa da barış gördüm, kardeşlik gördüm, sevgi gördüm, Düzce?nin yeni dönemini gördüm.

O masa da Başkan kendisini en çok eleştiren adamı yanına oturtarak ? Artık Düzce?de kavga dönemi sona erdi, yaşananlar geride kaldı. Düzce konusunda ortak hareket edeceğiz, birlikte çalışacağız? dedi.

Ama bunu anlamayanlar durumu kendi düşünce yapısına göre okudu ve öyle de yorumladılar.

He bir de ne vardı. Yemek basına mı meclis üyelerine mi diyorlar. Amacın başkanla baş başa yemek yemekse ben rica ederim sorun değil, bir akşam davet eder baş başa basın ve başkan olarak yersiniz yemeğinizi?.

Eğer her siyasi tartışmadan sonra Düzce?de yine siyasi kavga diyorsan, bu kavgalar ne zaman son bulacak diyorsan, kavga da iş yapılmıyor diyorsan kusura bakmayın ama kavgaları bitirmek için özenle kurulan ve yer tahsisi yapılan sofradan fesat çıkarma çalışmayın. Fitne tohumları ekmeyin.

Hem kavgalardan şikâyetçi olacaksınız hem de kavgalar bitsin diye atılan adımdan rahatsız olacaksınız. Ramazan kardeşliğinden rahatsız olduysanız Düzce?de kavgalardan iş yapılmıyor demeyeceksiniz.

Sonra da oturup başkan diye ağlamayacaksınız.
He yok biz meclis üyeleri ile bir arada yemek yemeyiz diyorsanız da ben başkana rica ederim evinize yemek gönderir, orada yersiniz. Ne de olsa meclis üyeleri oraya gelmez demi!

Çok konuştum yine. Baksanıza bize bugün de yandaşlık düştü.
Unutmadan başkanın o korumasından ricam o maaşın yarısı benim?