Korktuğumuz başımıza geldi ve Düzce?de yine bir yatırım için tarih verildi. Bu kez tarih veren Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü.
Malum yapımı devam eden yatırımların açılış tarihlerini vermek önemlidir ancak Düzce?de henüz doğru tarih veren bir siyasiye rastlanmadı. Bakan Özlü Teknopark?ın Kasım?da bitirileceğini söyledi. Hastane içinde iki kere tarih verilmiş ikisi de tutmamış sonuncusunda bittiği zaman açılacak denmişti.
Teknopark için verilen tarih Kasım. Ama tarih sadece Kasım olarak verilmiş. Yıl belirtilmemiş. Ne diyelim belki Düzce tarihinden ilk kez bir açılış için verilen tarih tutar ve böylece Bakan Özlü Düzce tarihine geçmiş olur yoksa hepimize geçmiş olsun.
Şuraya da Bakan Özlü?nün dediklerini not düşelim. Teknopark binası inşasının kısa bir sürede bitirileceğini işaret eden Bakan Özlü, ?Teknopark 14 bin metrekare toplam kapalı alanı olacak. Geçen yıl Aralık ayında karar verildi ve Mart ayında inşaatı başladı ve hızla ilerliyor. Kasım ayında da inşaat bitecek ve açılacak. İnşaat süresi rekor bir zamanda tamamlanacak. Bilindiği gibi Düzce?de hep inşaatların geç bitmesinden şikayet edilirdi. Mart?ta başladık Kasım?da bitiyor. Başlangıçta 600 bittiğinde 1000 kişilik istihdam olacak. Önümüzde ki günlerde bu teknoparkta önemli girişimcilerin yer alması için girişimler olacak. Bu teknopark bölgenin en iyi teknoparkı olacak? dedi.
Ne diyelim İnşallah?
Esnaf kışa kolay girmeyecekmiş
Düzce Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Mustafa Kayıkçı, esnafın zor durumda olduğunu, kurban bayramında beklediği kazancı sağlayamadığını ve esnafın kışa zor gireceğini söyledi.
Kabul esnaf kışa zor gircekte asgari ücretle çalışan şömine başında çay içerek mi girecek? Herkes kendisini kurtarmanın peşinde. Vatandaşı düşünen yok. Esnafın hali perişan, memur ağlıyor bilmem ne. E birader asgari ücretli ne yapsın o zaman.
Geçenlerde de bir sendika başkanı memur maaşları için gözyaşı dökmüştü. Maaş azmış, memur nasıl geçinecekmiş. Yahu milyonlarca asgari ücretli var, bırakın o zaman memurluğu gelin asgari ücretle çalışın. Sizin yerinize çalışacak çok insan var ama asgari ücretlinin yerine çalışacak kimse yok. Ağlayacağınıza bırakın o zaman memurluğu. Hiç inandırıcı değilsiniz hem de hiç.
Koltuk başında ?o az, bu az, geçinemiyoruz, memur zor durumda, esnaf zor durumda? demeyi bırakında işçinin hakkını arayın biraz.
Neyse konunun başına dönelim ne demişti Kayıkçı.
Esnafın zor bir kış geçireceğini belirten Kayıkçı ?Vergilerimiz var ödüyoruz, belediyeye paylarımız var bunları ödüyoruz, taksitlendirmeler var bunları ödüyoruz kolay değil esnafın işi. Geçen bayram ile bu bayramı karşılaştırdığımızda esnaftan aldığım bilgi yüzde 30-35 daha az olduğu. Esnaf bu kışa çok kolay giremeyecek gibi görünüyor? dedi.
Biz sıkıldık, sizler sıkılmadınız mı?
Düzce?nin tanıtımı için elimize gelen fırsatları değerlendirmekte bazen büyük sorun yaşıyoruz. Düzce tanıtım günleri vardı mesela noldu ona bilen yok. Bir kere yapıldı sonra vazgeçildi.
Bazı eksiklikleri falan vardı ama Düzce?nin tanıtımı için çok önemliydi. Ankara da yapılmıştı, bütün ilçeler kendi stantları ile tanıtımlarını yapmıştı. Geri dönüşlerde oldukça güzeldi. Bu sene yapılmadı.
Şimdi başka bir fırsat parmaklarımızın ucunda. Yakın Karadeniz Baja Rallisi. Düzce?yi yönetenler her fırsatta Düzce?nin sanayi şehri olmasını istemediklerini, doğa sporları, doğa turizmi, denizi ile ön planda olmasını istediklerini söylüyorlar.
Bu konuda Kaynaşlı?da motor sporları ön plana çıktı, Gölyaka?da havacılık, Akçakoca?da deniz, Yığılca?da doğa yürüyüşleri, kamp alanları gibi öne çıkan konular var. Zaman zaman konuşuluyor sonra üzeri bir şekilde kapatılıyor.
Tüm bunlar tek bir çatı altında toplansa ve bir hedef belirlense. Mesela Gölyala?da her sene festival tadında bir havacılık şenliği düzenlense. Kaynaşlı?da her yıl şampiyona düzenlense. Yığılca?da ormanların arasına kamp yerleri kurulsa, yürüyüş parkurları yapılsa, somuta adımlar atılsa gerisi kendiliğinden gelecek. Ama sadece konuşuyoruz. Yapılacak, yapacağız, bakan yapacak, o yapacak. Ne yapacaksanız bir an önce yapsanız da başka şeyler konuşsak. Biz sıkıldık, sizler sıkılmadınız mı hala?