2015 yılı Kasım seçimlerinden önce MHP İl Başkanı Ümit Yılmaz, o zamanki yardımcıları Hakan Çetin ve Celal Kasapoğlu ile bir program çekimi öncesi sohbet ortamında konuşurken ?En fazla 2 yıl içinde AK Parti MHP ittifakı olur, seçimlere de birlikte girerler? demiştim. Ortamda bulunan herkes itiraz etmiş ?Olur mu öyle şey, kesinlikle olmaz? demişlerdi.
Oldu. Ortada birde iddia vardı ama unutuldu gitti mühim değil. Kâhin falan değilim ama olayları yaşananları iyi yorumlarım ve genelde haklı çıkarım. 2015 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin içinde bulunduğu durumu hatırlayın. Kasım seçimleri öncesi her iki partinin tabanında yakınlaşma oluşmaya başlamıştı ancak yerel siyasiler bunu görmezden geliyorlardı o dönem.
Ve 2015 Kasım seçiminde MHP tabanından AK Parti?ye büyük bir geçiş oldu. Her iki partinin tabanında ortak noktalar çok fazla. En önemli ortak noktaları ise muhafazakâr milliyetçi ve gelenekçi olmaları. Her iki grubun uç noktaları sabit kalırken, belli bir grubu ise zaman zaman iki parti arasında yer değiştiriyor. Bunun en güzel örneği ise yerel seçimler ile genel seçimler arasında ki farka bakınca anlaşılıyor.
CHP ise klasikleşen oyu dışında oy artışı sağlayamıyor. Yani CHP?nin başında kimse olmasa, hiçbir yerde aday göstermese dahi oy pusulasına CHP yazacak yüzde 22-26 bandında bir seçmen kitlesine sahip. CHP yüzde 22 alıp bir sonraki seçimde yüzde 26 alıyorsa bu diğer partilerden gelen oy değil, partisine kızan ve oy kullanmayan seçmenin herhangi bir nedenle yeniden oy kullanması ile sağlanan bir artış. Ve bu oranda tahmin edilenden çok daha fazla.
Genel bilgilerde sonra gelelim yerele ve en başta bahsettiğimiz konuya. Ne demiştik, tabanda gerçekleşen yakınlaşmanın farkına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli herkesten önce vardı. Normal bir ülkede bunu yerel siyasilerin fark edip genel merkezlerine rapor şeklinde sunması lazım ama burası Türkiye, her şey illa tepeden olacak.
İşte tam da bu noktada AK Parti ve MHP ittifakından rahatsız olanlar harekete geçti. Önce ittifakın önüne geçmek için MHP içinde Devlet Bahçeli?ye baş kaldırdılar. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın desteğini alan Bahçeli bunun üstesinden geldi. Sonraki süreçte, özellikle 15 Temmuz sürecinden sonra iki parti aynı noktaya geldi. Bu defa AK Parti içinde bazı gruplar hareketlenmeye başladılar, kıpırdamaya başladılar, ?Bizde buradayız? dediler ama daha başlarını göstermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın açıklamaları ile MHP içinde yaşanan sert mücadele gibi bir mücadeleye girmekten çekindiler.
Şimdi iki parti 2019 seçimleri için ittifak formüllerini görüşüyorlar. Ayrı çatılar altında kendi listeleri ile ittifak konuşuluyor ancak ?Milli ittifak? çatısı altında birleşip tek liste ile seçime girebilirler. Bu durumda 600 milletvekilinden 430-450 bandında milletvekili sayısına çok rahat ulaşabilirler.
Tabi 2019?da önemli olan mecliste ki çoğunluk değil, cumhurbaşkanlığını kazanmak. Milli ittifak çatısı altında girilecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayları kuşkusuz Erdoğan.
Herkes referandum sonucuna bakarak Erdoğan?ın kaybetme ihtimali üzerinde duruyor ama atladıkları, yanıldıkları bir nokta var. Referandum sonuçlarını bir seçim gibi değerlendiriyorlar. Oysa ki referandumda ?sistem değişmesine karşıyım hayır diyorum ama yarın seçim olsa AK Parti?ye oy veririm? diyenlerin oranı yüzde 5-6. Diğer yanıldıkları nokta ise önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldıkları yüzde 48?lik oy oranı. Her iki sonucu karşılaştırıyorlar ve kendi oylarını yüzde 48-49 olarak hesap ediyorlar. Hatırlatmakta fayda var. Ekmeleddin İhsanoğlu 14 partinin ortak adayı idi ve yüzde 48 aldı. Aslan payı kuşkusuz CHP ve MHP. MHP o dönem CHP ile çatı aday belirlemese herkes biliyor ki Erdoğan yüzde 52 ile değil, yüzde 65 ile Cumhurbaşkanı olurdu.
Şimdi tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde Erdoğan?ın yüzde 52-54 bandında şahsi oyu var. Bu defa MHP?de Erdoğan?ı destekliyor. Bu durumda 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan?ın alacağı oy oranı yüzde 51-52 değil, yüzde 58-60 bandında olacaktır.
Diyeceksiniz ki ?yukarıda Erdoğan yüzde 65 ile cumhurbaşkanı olurdu yazdın ama şimdi ki tahminin yüzde 60. Demek ki Erdoğan?ın oyu düşüyor? Hayır düşmüyor. İşte o yüzde 5?lik kısımda İyi Parti?ye kayan seçmen kısmı.
İyi Parti bahsedildiği gibi yüzde 20?ler düzeyinde değil. Şu anda ülke genelinde Yüzde 6-7 seviyesinde. Asıl önemli olan ise İyi Parti, AK Parti seçmeninden oy alamıyor küçük bir kısım dışında. Yeni MHP?liler ve CHP?lilerden oy alıyor. Yeni MHP?liler kim diyeceksiniz. Başbuğ Türkeş sonrası çıkarları için MHP?ye gelenler ile ergen yaşlarda mafyacılık oynamak için ülkü ocaklarına takılan azınlık seçmen. Bunların dışında, Başbuğ Türkeş?e ve geleneklerine bağlı kalan MHP?nin kemik kadrosu Devlet Bahçeli ile birlikte hareket ediyor.
İyi Parti Düzce?de ne yapar. Öyle Ercan Katırcıoğlu?nun dediği gibi 2 milletvekili ve Belediye Başkanlığını kazanırlar mı? Buna kendisi de inanıyorsa problem yok. Hedefleri olması güzel ama siyasette bu kadar iddialı konuşmak iyi değildir. Düzce?de 3-5 bin civarında oy alırlarsa bunu büyük bir başarı saymalılar.
CHP?ye gelirsek, CHP Düzce?de şu anda bitmiş durumda. Ercan Katırcıoğlu?nun meclis üyeliğini bırakmasının ardından CHP?de dişe dokunur bir açıklama yok. Ne alaka diyenler olabilir. Malum CHP?ye belge taşıyan Ercan Katırcıoğlu. Ben demiyorum kendileri itiraf etti. Hatta bunun için tartışma içine bile girdiler.
Ercan Katırcıoğlu ve Zekeriya Tozan ikisi de saygı duyduğum insanlar. (Eleştirme hakkım bende saklı) Söylüyorum birbiriniz ile tartışmayı bırakmalısınız. 2019?da sizde birbirinizi desteklemek zorunda kalabilirsiniz. Tabi Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırsa.
He bu arada seçimler Eylül 2018?de de yapılabilir. Hazırlıklı olun?.