Psikolojik danışman Dilara Arslan, bilinçsiz sosyal medya kullanımının kıskançlık, güvensizlik ve aldatma algısını tetikleyebileceğini belirterek, çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini ifade etti.
Akıllı telefonların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte sosyal medya, her yaş grubundan bireyin günlük hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. İletişim kurmanın ötesine geçen sosyal medya platformları, günümüzde kendini ifade etme, duyguları paylaşma ve sosyal süreçleri şekillendirme aracı olarak da kullanılıyor. Ancak bu yoğun kullanım, ikili ilişkiler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımı, çiftler arasında iletişimi güçlendirebiliyor. Gün içinde atılan kısa mesajlar, paylaşılan gönderiler ve karşılıklı etkileşimler, birlikte eğlenme ve üzülme duygusunu pekiştirerek ilişkileri olumlu yönde etkileyebiliyor. Buna karşı olarak paylaşımların yanlış algılanması, beklentilerin değişmesi ve sürekli karşılaştırma hali, zamanla ilişkilerde sorunlara yol açabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolojik Danışman Dilara Arslan, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor" dedi. Arslan, sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini söyleyerek, bu durumun sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri olduğunu ifade etti.
"Farklı yönlere kayılabiliyor"
Paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabildiğini söyleyen Dilara Arslan, "Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sosyal medya hayatımızda büyük bir yer edinmeye başladı. Hem yaş grupları arasında daha yaygınlaşmaya başladı hem de kullanım olarak daha çok arttı. Sosyal medya eskisi gibi iletişim kurmak için kullanılmıyor diyebiliriz. Bazen kendimizi ifade etmek, başkalarıyla karşılaştırmak veya süreci şekillendirmek için kullanabiliyoruz aslında. Sosyal medya ilişkileri üzerindeki etkisi azımsanmıyor maalesef. Çünkü bu etkiler bazen olumlu, bazen olumsuz olabiliyor. Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor. Bazen gün içerisindeki ufak tefek mesajlaşmalar ya da birbirine atılan ufak tefek gönderiler, birlikte eğlenmek, birlikte üzülmek iletişimi güçlendiriyor aslında. Ancak bazen paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabiliyor. Böyle durumlarda da işte farklı yönlere kayma gibi şeyler ortaya çıkabiliyor" dedi.
"Kıskançlık en büyük etki"
Bazen kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısının ortaya çıkabildiğini belirten, "Bahsettiğim gibi kıskançlık aslında en büyük etki. Bazen bu kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısını ortaya çıkartabiliyor. Sosyal medyada çok yakışıklı erkekler var. ‘Acaba sevgilim veya erkek arkadaşım ya da eşim benden soğur mu ya da onları daha mı çok beğeniyor’ diye düşünüyor olabilirler. Ya da tam tersi kadınlarda ‘Dışarıda ne kadar bakımlı kadınlar var, ben de böyle gözüküyor muyum’ gibi algılar aslında çiftler arasında güvensizlik meydana getirmeye başlayabiliyor. Bence sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri de bu diyebiliriz. ‘Bu kadın daha güzel ben yazayım zaten eşimin ruhu duymaz’ ya da ‘Erkek arkadaşımın ruhu duymaz bir konuşayım, ‘Baktım oluyor belki bu kişiyi bırakırım’ gibi böyle çok yönlü şekilde aldatmalar meydana geliyor. Pek çok kişi aslında neyse ufak bir konuşma diye aldatma olarak düşünmeyebiliyor" diye konuştu.



