Milletvekili seçimlerine sadece 2 gün kaldı. 2 Koca gün.
Yaklaşık 6 aydır da süren seçim kampanyaları halen bütün hızıyla devam ediyor.
Dünyanın her yerinde seçimlere en az 7-8 parti girer, Türkiye?de 2 parti.
AK Parti ve ideolojileri farklı ama hedefleri aynı HDP,CHP ve MHP koalisyonu.
İnsaf be kardeşim,
?Düşmanımın düşmanı benim dostumdur? diyerek hareket eden bu doğrultuda ?AK Parti milletvekili kaybetsin de varsın benim rakip bellediğim adamlar kazansın? diyen siyasal yapılar.
Bu seçimlerle birlikte de milliyetçiliğin, demokratik solculuğun, demokratlığın yerlerde sürünüşü de ortaya çıktı.
Bakıyoruz; CHP ve MHP, AK Parti milletvekili sayısı azalsın diye neredeyse adaylarını HDP kontenjanına sokacaklar.
Hani HDP terör örgütünün siyasal uzantısıydı. Hani CHP?liler birçok milliyetçi genci 1970?lerin sonu ile 1980?de şehit etmişlerdi.
Artık bu söylemlerin bir hükmü kalmadı. Yani
AK Parti aslında sadece SSK Hastanelerinde tedavi olma kuyruklarını, İlaç kuyruklarını, maaş çekme kuyruklarını, içecek bir damla su alabilme kuyruklarını bitirmedi. Türk sosyal demokratlığını, Türk Milliyetçiliğini de bitirdi. Artık meydanlarda komünizmi yerden yere vuran bir milliyetçilik değil, AK Parti?yi yerden yere vuran bir milliyetçilik gelişti. Yani; ?AK Parti iktidar olmasında varsın Komünizm bu ülkede var olsun? diyen bir milliyetçilik.
Ya da;
Yerini dibini gören bir sosyal demokratlık modeli gelişti bu seçimlerde meydanlarda. ?AK Parti iktidar olmasında varsın APO liderliğinde HDP Barajı aşsın? diyen. Ya da başka bir deyişle eylemlerde ?kahrolsun faşizm? sloganları yerini seçimler sonrasında ?kahrolsun AK Parti iktidarı? söylemlerine bırakacak gibi görünüyor.
Birde HDP var. CHP, MHP gibi siyasal ideoloji partilerinin birlikte seçim barajını geçsin diye çaba harcadıkları bir HDP. Meclis kürsülerinde, sokak eylemlerinde ?kahrolsun terör destekçileri? denilen ancak gelinen bu noktada terör örgütünün siyasal uzantısından medet uman CHP ve MHP.
HDP barajı geçsinde AK Parti?nin milletvekili sayısı düşsün diye uğraşan hatta yırtınan iki muhalefet partisi.
Sonuç olarak önümüzdeki dönem siyasal söylemlerde ?benim sevgili Kürt milliyetçisi kardeşlerim? diyen bir Bahçeli ya da ?Başbuğ Türkeş? diye slogan atan bir Kılıçdaroğlu görürsek şaşırmayacağız.
E ne de olsa AK Sarayda olmayan altın klozetleri meydanlarda söyleyenlerde, seçim kaybetmesine rağmen zamklı sandalyelerden gitmeyenlerde, kaybettiği seçimde arttırdığı 2 puanı zafer sanıp
koltuktan inmeyenlerde, önce çarşaflı bayanlara parti rozeti takıp ertesi gün seçim otobüslerinden yuhalayanlarda, linç etmeye çalışanlarda aynı siyasal düşünce.
Bu seçim atmosferinde hem CHP, MHP ve HDP?nin koalisyonu yetmezmiş gibi bir de paralel ihanet çetesi ile uğraşmak kolay değil. Bütün bu oluşumların hepsinin ortak hedefinde olup halen 1. Parti çıkıyorsa AK Parti o zaman Türk siyasetinde bir şeyler yanlış gidiyordur.
El insaf yani;
Kavgada bile 1 kişiye 3 kişinin girişmesi acizlik kabul edilirken seçimlerde CHP, MHP ve HDP?nin bir partiye yüklenmesi pek delikanlıca olmasa gerek. Eğer hal böyle ise Türk Halkı töresi gereği haklı kim olursa olsun azlığın yanında yer alır. Alacaktır da.
Hayırlı seçimler
